14. Hukuk Dairesi 2016/6598 E. , 2016/8262 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.11.2011 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... ve bir kısım davalılar vekili ve duruşmasız olarak davalı ...İnşaat Ltd. Şti. vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 11.10.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden ...İnşaat Telekominikasyon San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili Av....ve bir kısım davalılar vekili Av. ... ile karşı taraftan davacılar vekilleri Av. ... ve Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 46 parsel sayılı 2870 metrekare bahçe cinsli taşınmazda davalıların murisleri ...adına kayıtlı 3/7 pay ile ... adına kayıtlı 1/7 payı 21.03.2002 tarihli, 5510, 5513, 5516 ve 5517 sayılı dört adet satış vaadi sözleşmesiyle davalı mirasçılardan bedeli peşin ödenerek davacıların murisi tarafından satın alındığını, 22.03.2002 tarihinde tapuya şerh verildiğini ileri sürerek satın alınan payların iptal ve tescilini istemiştir.
Davalı bir kısım mirasçılar satışın doğru olduğunu beyan etmişlerdir.
Davalı bir kısım mirasçılar vekili ise...mirasçısı ..."in sözleşmede taraf olmadığı gibi, mirasçıların bir kısmının miras paylarını dava konusu sözleşmelerden önce 04.05.2001 tarihli sözleşmeyle ..."e sattıklarını, davalıların elbirliği ortağı olduklarını, sözleşmenin ifa olanağının bulunmadığını, noksan harcın ikmal edilmesi gerektiğini, davanın reddini savunmuştur.
Yargılama sırasında ... adına kayıtlı 3/7 payın mirasçıları tarafından 25.12.2012 tarihinde ... Şirketi"ne satılmış olması nedeniyle 04.11.2014 tarihli ara kararı gereğince davacılar vekili yeni malik şirketi davaya dahil etmiştir.
Dahili davalı ...Şirketi vekili, dava konusu satış vaadi sözleşmelerinin tapuya 22.03.2002 tarihinde şerh verilmiş olduğu, Tapu Kanununun 26. maddesi gereğince 5 yıl içerisinde satış yapılmadığından tapudaki şerhin hükümsüz olduğunu, resen terkini gerektiğini, davalı şirketin 25.12.2012 tarihinde tapudan iyi niyetle ..."e ait 3/7 payı mirasçılarından satın alıp kendi payı ile birleştirdiğini, tedbir kararının ise davalı şirketin satın almasından sonra 03.07.2014 tarihinde verildiğini, bu nedenle TMK 1023. maddesi gereğince iyi niyetli malik olduğunu, usul ve esas yönünden davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının toplam 4 adet satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğu, geçersizliği konusunda karşı dava bulunmadığı, 22.03.2002 tarihinde tapuya yazılan şerhin halen devam ettiği, dahili davalı şirketin şerhin sonuçlarını bilerek satın almış olması nedeniyle iyi niyetli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, 46 sayılı parselde davalıların murisleri ... adına kayıtlı 3/7 pay ile ...adına kayıtlı 1/7 payın davalılara ya da başka 3. kişilere intikal etmiş olsa bile tümünün tapu kayıtlarının iptali ile davacı mirascılar adına tesciline, alınması gereken 50.412 TL harçtan peşin alınan 177 TL harcın mahsubu ile bakiye 50.235 TL harcın ve 1.431,18 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Hüküm bir kısım davalılar vekili ve dahili davalı ...Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez.
Somut olayda; satışı vaadedilen 46 parsel sayılı taşınmazda 1/7 pay ... oğlu ...ve .. kızı ... adına tapuda elbirliği mülkiyeti halinde kayıtlıdır. Kendisine satış vaadinde bulunulan davacıların murisi ... kızı ..., elbirliği maliklerinden değildir. Satış vaadi sözleşmelerinin konusu olan Hasan oğlu ...adına kayıtlı 1/7 payın, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1974/75 E- 1974/365 K sayılı ve 1986/1084 E,
1987/503 K sayılı mirasçılık belgeleri arasındaki çelişki giderilerek, satış vaadi sözleşmelerinin yapıldığı sıradaki mirasçıları tespit edilerek, tüm mirasçılar tarafından satış vaadi sözleşmelerinin yapılıp yapılmadığı ve dava konusu 46 sayılı parselde 1/7 payın elbirliği ortaklığı halinde tapuda kimlerden intikali ettirildiği, tüm malikler yönünden ifa olanağının bulunup bulunmadığı araştırılarak, taraf teşkili sağlanıp daha sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Bunun yanısıra, 6100 HMK"nın 297. maddesi gereğince usulüne uygun hüküm kurulması gerekirken, hüküm sonucunun 2. bendinde "...davalılara ya da başka üçüncü kişilere intikal etmiş olsa bile tümünün tapu kayıtlarının iptali..." şeklinde şarta bağlı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.350 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı şirkete ve temyiz eden bir kısım davalılara ayrı ayrı verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.10.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.