19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/2060 Karar No: 2015/11625 Karar Tarihi: 30.09.2015
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/2060 Esas 2015/11625 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2015/2060 E. , 2015/11625 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemenin yetkisizliği sebebiyle davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm davacı vekili tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/2. maddesi hükmü uyarınca kararın niteliği itibariyle duruşma istemi reddedilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında iki istasyon için 07.07.2010 tarihli iki adet akaryakıt istasyon sözleşmesi ve aynı tarihli asgari alım taahhütnameleri imzalandığını, davalı..."ın bayilik sözleşmesine istinaden müşterek borçlu ve müteselsil kefalet taahhütnamesi imzalayarak kefil olduğunu, diğer davalı ..."ın ise bayilik sözleşmesi sebebiyle taşınmazını ipotek verdiğini, davalının cari hesaptan doğan borcunu ödemeden sözleşmeyi süresinden önce 31.05.2013 tarihli ihtarname ile feshettiğini ileri sürerek davalı şirketin asgari alım taahhütlerine uymaması sebebiyle doğan kar mahrumiyeti alacağı ile cari hesap alacağının şimdilik 10.000"er TL"lik kısımlarının davalı kefilin kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, müvekkilleri gerçek veya tüzel kişinin yerleşim yeri ya da sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi ... olduğundan iş bu davada ... mahkemelerinin yetkili olduğunu, imzalanan akaryakıt istasyonu sözleşmelerine aykırı olarak seri ve zamanlı akaryakıt ikmali ve sevkiyatı yapmayan davacının müvekkilinin maddi zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, yaklaşık 8 ay boyunca akaryakıt istasyonlarının akaryakıtsız bırakıldığını, bu hususun mahkeme aracılığıyla tespit edildiğini, bunun üzerine.... Noterliği"nin 02.11.2012 tarihli fesih ihbarnameleri ile sözleşmelerin feshedildiğini, müvekkili ..."ın kefaletname taahhüdü imzalamadığını, onun yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; uyuşmazlık konusu alacağın taraflar arasında imzalanan 07/07/2010 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesinden kaynaklandığı, bayilik sözleşmesinde her ne kadar yetki hususu hüküm altına alınmış ise de, söz konusu sözleşmenin davalı şirket tarafından tek taraflı olarak feshedildiği, bu nedenle sözleşmedeki yetki hususuna dayanılamayacağı, (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi"nin 24/05/2010 tarih ve 2010/3869-6259 E. K. Sayılı ve yine aynı dairenin 28/01/2013 tarih ve 2012/16454 E., 2013/1453 K. Sayılı kararlarında da belirtildiği üzere) bu durumda 6100 sayılı HMK"nın 6. maddesi hükmü uyarınca davalı gerçek veya tüzel kişilerin davanın açıldığı tarihte yerleşim yeri adreslerinin ... olduğu, dava dilekçesinin de davalılara ... ili itibariyle tebliğ edildiği dikkate alındığında, süresi içinde yapılan yetki ilk itirazı dikkate alınarak mahkemenin yetkisizliğine, taraflardan birinin 6100 sayılı kanunun 20. maddesi uyarınca 2 hafta içerisinde mahkemeye başvurarak talepte bulunması halinde dosyanın görevli ve yetkili ... Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 30.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.