16. Ceza Dairesi 2019/1340 E. , 2021/2032 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.01.2018 tarih ve 2016/330 - 2018/3 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : Sanıklar hakkında TCK"nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri ile TCK"nın 62, 53, 58/9 delaletiyle 58/6-7, TCK"nın 58/6-7 ve 5275 sayılı Kanunun 108/4 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet kararlarına ilişkin istinaf başvurularının esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-)Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... haklarındaki hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden gerekçeli karar başlığında suç tarihinin sanıklar ..., ... ve ... için " 27.07.2016", sanıklar ... ve ... için "30.07.2016", sanık ... için "12.08.2016", Sanık ... için "21.08.2016", sanıklar ..., ..., ..., ... için "23.08.2016" yerine "24.07.2016" olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı gözetilerek diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanıklar ..., ..., ..."un ByLock kullanıcısı olduğuna ilişkin ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır.
Örgütteki konumu ve faaliyetleri nazara alındığında, sanık ... hakkında alt sınırdan daha fazla uzaklaşılarak ceza tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar ... ..., ..., ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddine, ancak;
Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanıklar hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6. maddesi gereğince tekerrür hükümlerinin ,TCK"nın 6-7 ve 5275 sayılı Kanunun 108/4 maddesi uyarınca cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümlerde yer alan “5237 sayılı Kanunun 58/9. maddesi delaleti ile 58/6-7. maddesi gereğince cezasının infazının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre yapılmasına, TCK’nun 58/6-7. ve 5275 sayılı yasanın 108/4. maddesi gereğince cezasının infazından sonra sanık hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ibareleri çıkartılarak yerine "Örgüt mensubu olan sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının, TCK 58/9. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına," yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-)Sanıklar ... ve ... haklarındaki hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı kararında, "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı""nın kabul edildiği dikkate alınarak, atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olan sanık ... yönünden detaylı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının ilgili birimlerden getirtilmesi, temin edilememesi halinde sanığın kullanımında olan ve ByLock programının kullanıldığı cep telefonuna ait HTS kayıtları ile ByLock CGNATT kayıtlarının baz bilgilerinin uzman bilirkişi aracılığıyla karşılaştırılmak suretiyle söz konusu ByLock programının sanık tarafından kullanılıp kullanılmadığının tespitine yönelik rapor aldırılması, hükümden sonra dosyaya gelen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ve kamuoyunda mahrem imamlar olarak bilinen soruşturma kapsamında oluşturulan sanıklar hakkındaki veri inceleme raporlarına dayanak teşkil eden hakimlik kararı, gizli tanık Garson"un hakim huzurunda alınan önceki beyanları temin edilerek dosyaya getirtilmesi ve sanık ... yönünden temyiz aşamasında dosyaya gelen detaylı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı ile birlikte CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanıklar ve müdafiilerine okunup tartışılmasından sonra yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2)Kabul ve uygulamaya göre ;
a-)Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden gerekçeli karar başlığında suç tarihinin sanık ... için “26.07.2016” yerine "24.07.2016 " olarak yazılması,
b-)Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanıklar hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6. maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ... ve sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine mevcut delil durumuna göre sanıkların tutuklulukta geçirdiği süre,atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı gözetilerek tahliye taleplerinin reddi ile tutukluluk hallerinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.