Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/2281 Esas 2016/8176 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2281
Karar No: 2016/8176
Karar Tarihi: 11.10.2016

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/2281 Esas 2016/8176 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/2281 E.  ,  2016/8176 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.08.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 11.10.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... geldi, başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklaması dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, 946 parsel sayılı tarla cinsli taşınmazda davacının murisi Hasan oğlu ...."ın payı bulunduğunu, davalının 07.02.2013 tarihinde 20.000 TL bedel ile satın aldığı 3/32 payın önalım hakkına dayalı iptal ve tescilini istemiştir.
    Davalı vekili, davacının mirasçı olduğuna dair mirasçılık belgesinin iptali için yetki verilmesini, ayrıca aynı taşınmaz ile ilglili ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/654 E. ve ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/461 E. sayılı dosyalarında fiiili taksim gerekçesi ile davanın redddine karar verildiğini, fiili taksim nedeniyle davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 tarihli ve 3/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Davaya muvafakat, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat
    belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakati sağlanamazsa Türk Medeni Kanununun 640. maddesi hükmü uyarınca murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı sona ereceğinden davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir.
    Somut olaya gelince; dosya içindeki tapu kaydına göre davacının dava konusu 946 sayılı parselde tapuda intikal suretiyle elbirliği ortağı şeklinde malik olduğu anlaşıldığından, tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Ortakların tümünün muvafakatı sağlanamazsa TMK"nın 640. maddesi hükmü uyarınca murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilmesi gerekir. Davacının elbirliği mülkiyetine konu payına dayanarak açtığı davada diğer maliklerin muvafakatının alınmadığı veya terekeye temsilci atanmadığı anlaşıldığından taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında bir karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.350 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.10.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.