Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/20497 Esas 2017/1858 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/20497
Karar No: 2017/1858
Karar Tarihi: 22.02.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/20497 Esas 2017/1858 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/20497 E.  ,  2017/1858 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; müvekkili ile davalının 17 yıl önce evlendiklerini, bu evlilikten müşterek üç çocuklarının olduğunu, yaklaşık 7 yıl önce davalı eşin müşterek konutu ve çocuklarını bırakıp habersizce Batman dışına gittiğini, daha sonra başka bir bayanla ilişkisinin olduğunu ve bu bayandan da çocuğunun olduğunu öğrendiğini ileri sürerek kendisi lehine 750,00TL ve müşterek çocukların her biri lehine 250,00 şer TL den toplam 1.500,00TL tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
    Mahkemece; davacı kadın yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 300TL tedbir nafakasına, müşterek çocuklar yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere her biri için ayrı ayrı aylık 100TL"şer tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafça temyiz edilmiştir.
    4721 sayılı TMK"nun 186/3.maddesinde; eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında katılacağı ifade edilmiş, 197/2.maddesinde de; birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır, denilmiştir.
    Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği davalı (koca) evlilik birliğinin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK.186/son). Davacı (kadının) belirli bir gelirinin bulunması, hatta gelirinin davacı kocadan fazla bile olması davalı kocaya ortak giderlere (elektrik,su,telefon, yakıt, kira parası vs.) katılma yükümlülüğünden tamamen kurtarmaz. Kadının gelirinin bulunması nafaka takdirine engel değildir.
    Hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir.
    Somut olayda; tarafların kolluk tarafından yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında; davalının inşaat işçiliği ve boyacılık yaptığı, aylık ortalama 800TL gelirinin bulunduğu, davacının ise ev hanımı olup gelirinin olmadığı, müşterek çocuklardan...’in 01.10.1999, Zelal’in 05.02.2003, Zilal’in ise 01.10.2007 doğumlu olup öğrenci oldukları anlaşılmaktadır.
    Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve özellikle davacı ve çocukların ihtiyaçlarına göre takdir edilen tedbir nafakası miktarı hak ve nesafete uygun olmayacak şekilde düşüktür. Tedbir nafakasının miktarının tayin edilmesinde davalının geliri ve tarafların birlikte yaşadıkları sıradaki geçim şartlarının dikkate alınması gerekir.
    Mahkemece; davacı tarafın ve çocukların geçimi ve bakımı için gerekli, davalının geliri ile orantılı olacak şekilde, TMK"nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak, davacı eş ve çocuklar yönünden daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.