Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/17704 Esas 2017/1853 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17704
Karar No: 2017/1853
Karar Tarihi: 22.02.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/17704 Esas 2017/1853 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2015/17704 E.  ,  2017/1853 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:


    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı vakıf ile 17/07/2007 tarihinde ön anlaşma imzalandığını, ön anlaşmada ileride yapılacak kat karşılığı taşınmaz satış vaadi sözleşmesi konusunda karşılıklı mutabakat sağlandığını, buna göre davalıya ait 11 ada, 15 ve 66 parsel sayılı taşınmazlarda en son imar planının elverdiği en geniş imar durumuna göre inşaat yapılması konusunda tarafların anlaştığını, zaman içinde imar mevzuatındaki yapılaşmanın kendisinin zararını ortaya çıkarır duruma gelip davalının bu işten bir yarar sağlayamayacağının anlaşıldığını, bu nedenle davacının asıl sözleşmeyi yapmadığını çünkü ifa imkansızlığının oluştuğunu, son ödeme tarihi olan 10/12/2012 tarihinde şekil şartı yokluğuna muttali olması nedeni ile davalıya ön anlaşma çerçevesinde ödedikleri 855.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; öncelikle zamanaşımı def’ini ileri sürmüş, esas yönünden ise davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece; ön anlaşma çerçevesi içindeki konularda profesyonel olarak iş yapmak üzere kurulmuş tüzel kişi niteliğindeki davacı şirketin davaya konu ön anlaşmanın resmi şekilde yapılması gerekliliğini bilmediğinden söz etmenin mümkün olmadığı, ön anlaşmanın geçersizliğini 10/07/2007 tarihi itibari ile bildiğini, zamanaşımı süresinin son ödeme dikkate alınsa dahi son ödemenin yapıldığı 10/10/2012 tarihinden sonra 10/10/2013 tarihi itibari ile dolmuş olduğu, dava tarihinin 05/12/2013 olması nedeni ile davanın zamanaşımı süresinin dolması nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapulu taşınmazın haricen satışından kaynaklanmaktadır.
    Tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir (TMK"nun md.706, BK.md.213, Tapu Kanunu md.26 ve Noterlik Kanunu md.60). O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler. Ancak, sözleşme geçersiz de olsa taraflar arasında gayrimenkulün satım konusunda akti ilişki bulunması sebebiyle 6098 sayılı TBK"nun 146.maddesine (BK. 125.maddesine ) göre zamanaşımı süresi sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren 10 yıldır.
    Somut olayda; taraflar arasında imzalanan sözleşme tarihi 17.07.2007 olup, dava tarihi olan 15.12.2013 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi henüz dolmamış, dava süresi içerisinde açılmıştır.
    Mahkemece, davanın esasına girilerek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yukarıdaki gerekçe ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.