Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/3969 Esas 2018/4854 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3969
Karar No: 2018/4854
Karar Tarihi: 17.05.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/3969 Esas 2018/4854 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/3969 E.  ,  2018/4854 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava, iş kazası sonucu sigortalıya yapılan tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik nedeniyle uğranılan Kurum zararının 5510 sayılı Yasanın 21. maddesi uyarınca davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
    14.11.2009 tarihinde davalı şirkete ait yağ fabrikasında yağ çıkarma kazanında yağ çıkarma işlemleri yapılırken ortama hegzan gazı yayılması ve patlaması sonucu çıkan yangında sigortalının yaralanması nedeniyle sigortalıya yapılan tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik masraflarının tahsili için açılan davada; Mahkemece hükme esas alınan kusur raporunda; davalı işveren vekili ... %90 oranında kusurlu, ... %10 oranında kusurlu bulunmuştur.
    Kusur raporlarının, 5510 sayılı Yasa"nın 21., 4857 sayılı Yasa"nın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2 vd maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasa"nın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır. İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar, ayrıntılı olarak irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır.
    Eldeki davada ise; Mahkemece kusur oran ve aidiyetinin tespiti amacıyla alınan ve hükme esas kılınan 21.10.2014 tarihli bilirkişi raporunda davalı işveren vekili ..."in %90, ..."nın %10 oranında kusurlu oldukları, belirtilmişse de işverenin kusurunun irdelenmediği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece yapılacak iş , maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, olayın gerçekleştiği iş kolunda iş güvenliği bakımından uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden işverenin kusurunun da irdelendiği kusur raporu alınıp, sonucuna göre karar vermek gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, hükmü temyiz etmeyen davalılar yönünden oluşan usuli kazanılmış hak durumu da gözetilerek karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.