16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2190 Karar No: 2018/3434 Karar Tarihi: 17.10.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2190 Esas 2018/3434 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme Ceza Dairesi, sanığın silahlı terör örgütüne üye olduğu suçlamasıyla mahkumiyet kararı aldı. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hükmün temyiz edilmesi sonrası dosya incelendi ve temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmayınca işin esasına geçildi. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı belirlendi ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği anlaşıldı. Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden temyiz davasının esastan reddiyle hükmün onanmasına karar verildi. Kararda kullanılan kanun maddeleri şöyle belirtildi: TCK\"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK\"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2018/2190 E. , 2018/3434 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Mahkeme kabulü, bylock tespit ve değerlendirme tutanağı ve dosya kapsamı nazara alındığında, tebliğnamede bozma isteyen görüşe itibar edilmemiştir. Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "05.08.2016" olarak yazılmaması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 17.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.