18. Ceza Dairesi 2019/17895 E. , 2020/7819 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Hakaret suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1,2, 43/1, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 2.500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Sakarya 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 07/04/2011 tarihli ve 2011/79 esas, 2011/452 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde kasıtlı suç işlediğinden bahisle yeniden yapılan yargılamasında hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun’un 125/1,2, 43/1, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 2.500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/03/2017 tarihli ve 2017/168 esas, 2017/358 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre;
1- 5237 sayılı Kanun’un 49/1. maddesinde yer alan “Süreli hapis cezası, kanunda aksi belirtilmeyen hâllerde bir aydan az, yirmi yıldan fazla olamaz.”, yine aynı Kanun’un temel cezanın belirlenmesi başlıklı 61/9. maddesinde yer alan “Adlî para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlarda bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az; üst sınırı da, hapis cezasının üst sınırından fazla olamaz.” şeklindeki düzenlemeler ile sanığa atılı suçun düzenlendiği 125/1. maddesinde yer alan “ Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ... veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır...” şeklindeki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde, mahkemesince cezanın alt sınırdan tayin edildiği nazara alındığında, sanık hakkında temel cezanın 90 gün karşılığı adli para cezası olarak tayini yerine yazılı şekilde fazla ceza tayininde,
2- Kabule göre de; mahkemesince sanık hakkında hakaret suçundan aynı suçun aynı mağdura karşı birden fazla kez işlendiği kabul edilerek 5237 sayılı Kanun"un 43/1. maddesi uyarınca artırım yapılmış ise de, somut olayda, müşteki beyanı ve mesaj tespit tutanaklarından, sanığın müştekiye gönderdiği hakaret içerikli aynı türden 3 mesajın aynı gün gönderildiğinin anlaşılması karşısında, araya belli bir zaman aralığı girmeksizin aynı eylemin devamı niteliğindeki sözlerden dolayı sanık hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanarak fazla ceza tayininde,
İsabet görülmemiştir.” denilmektedir.
I- Hukuksal Değerlendirme:
A. Bir Numaralı Talep Açısından:
5237 sayılı Kanun’un 49/1. maddesinde yer alan “Süreli hapis cezası, kanunda aksi belirtilmeyen hâllerde bir aydan az, yirmi yıldan fazla olamaz.”, yine aynı Kanun’un temel cezanın belirlenmesi başlıklı 61/9. maddesinde yer alan “Adlî para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlarda bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az; üst sınırı da, hapis cezasının üst sınırından fazla olamaz.” şeklindeki düzenlemeler ile sanığa atılı suçun düzenlendiği 125/1. maddesinde yer alan “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ... veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır...” şeklindeki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde, mahkemesince cezanın alt sınırdan tayin edildiği nazara alındığında, sanık hakkında temel cezanın 90 gün karşılığı adli para cezası olarak tayini yerine yazılı şekilde fazla ceza tayini hukuka aykırıdır.
B. İki Numaralı Talep Açısından:
5237 sayılı TCK’nın “Zincirleme Suç” başlıklı 43. maddesinin 1. fıkrasında; “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır” şeklinde zincirleme suç tanımlanmıştır.
Buna göre zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için, bir suç işleme kararının icrası çerçevesinde bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi veya birden fazla kişiye karşı aynı suçun tek bir fiille işlenmesi gerekmektedir.
İnceleme konusu somut olayda; mahkemece sanık hakkında hakaret suçundan aynı suçun aynı mağdura karşı birden fazla kez işlendiği kabul edilerek TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca artırım yapılmıştır.
TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanabilmesi için, bir suç işleme kararıyla, değişik zamanlarda aynı kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi gerekli olup, somut olayda, müşteki beyanı ve mesaj tespit tutanaklarından, sanığın müştekiye gönderdiği hakaret içerikli aynı türden 3 mesajın aynı gün gönderildiğinin anlaşılması karşısında, araya belli bir zaman aralığı girmeksizin aynı eylemin devamı niteliğindeki sözlerden dolayı sanık hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanarak fazla ceza tayini hukuka aykırıdır.
II- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Hakaret suçundan sanık ... hakkında, Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/03/2017 tarihli ve 2017/168 esas, 2017/358 sayılı kararının sanık hakkında hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmü bakımından 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Karardaki hukuka aykırılık sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, aynı yasa maddesinin 4-d fıkrası uyarınca, Yerel Mahkemece yapılan uygulama da gözetilerek, sanığın, TCK"nın 125/2-1. maddesi gereğince 90 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına,
3- TCK’nın 62/1. maddesi gereğince takdiren 1/6 oranında indirilerek, sanığın 75 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına,
4- TCK"nın 52/2 maddesi uyarınca günlüğü takdiren 20 TL"den paraya çevrilerek, sanığın 1.500,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına,
5- İnfazın bu miktar üzerinden yapılmasına, kararda yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 22/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.