4. Hukuk Dairesi 2014/16256 E. , 2014/17713 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/06/2013
NUMARASI : 2012/94-2013/330
Davacı A.. Ç.. vekili Avukat Y.Ö. tarafından, davalı Soda San. A.Ş. aleyhine 31/01/2008 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/06/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Diğer temyiz itirazına gelince:
a)Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Davacı, hazineden kiraladığı arazide tarımsal faaliyet yaptığını, kiraladığı yerin bir kısmına davalı şirketin fabrika atıkları döktüğünü, bu sebeple o kısmı kullanamadığını belirterek, kullanamadığı kısım nedeniyle doğan zararının tazminini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalı şirketin atıklarını döktüğü kısımda tarımsal faaliyetini yapamayan davacının bu sebeple mahrum kaldığı kar hesaplattırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içinde bulunan 28/12/2005 tarihli İbraname başlıklı altı taraflarca imzalanmış belgeden, davacının 2005 yılı ve öncesi zararından kaynaklanan alacaklarını ibra ettiği anlaşılmaktadır. Şu durumda, ibra edilen döneme ilişkin tazminat istenemeyeceği halde, belirtilen dönem için de tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamış, bu durum bozmayı gerektirmiştir.
b)Dosya kapsamından, davalının hazineye ait arazinin 7.840,00 m2 kısmında tarımsal faaliyet yaptığı, davalının ise davacı tarafından kullanılan bu kısmın 2.568,35 m2 kısmına atık dökmek suretiyle kullanıma engel olduğu anlaşılmaktadır. Yine yerin kullanılması için davacı ile hazine arasında herhangi bir kira ilişkisi olmadığı, davacının hazineye ait yeri işgal ederek tarımsal amaçlı kullandığı, bu sebeple idarece fuzuli işgalden dolayı davacı adına ecrimisil ihbarnamesi düzenlendiği, bu ihbarnamede çıkarılan ecrimisil bedelinin davacı tarafından hazineye ödendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, hazineye ait yerin 2.568,35 m2"lik bölümünü davacı yerine davalı atık dökmek suretiyle işgal etmiştir. Davalının işgal ettiği yerin ecrimisil bedelinin de davacı tarafından ödendiği anlaşılmaktadır. Şu durumda, davacının işgal ederek tarımsal faaliyet yapacağı yeri davalı şirket işgal etmiştir.
Davacı, hazineye ait yeri kendisinden önce davalının işgal etmesi nedeniyle tarımsal faaliyet yapamamasından dolayı elde edemediği karı davalıdan isteyemez. Zira, davacının davalıya nazaran anılan yeri öncelikli olarak işgal hakkı yoktur. Davacının isteyebileceği zarar, davalının işgal ettiği yer için kendisi tarafından hazineye ödenen ecrimisil bedelidir.
Açıklamalar ışığında, mahkemece davalı yerine davacı tarafından hazineye ödenen ecrimisil bedellerinin kapsamı belirlenerek faiziyle hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı gerekçeyle mahrum kalınan kara hükmedilmesi doğru görülmemiş; kararın, bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2, a-b) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.