Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/33688 Esas 2019/6693 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK"nin 155/2, 62, 52/2, 51 maddeleri gereğince mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılan şirkette veri operatörü olarak çalıştığı, 05/08/2009- 14/02/2011 tarihleri arasında kullandığı bilgisayarda kayıtları değiştirmek veya farklı kayıt girmek suretiyle satışı hiç gerçekleşmeyen sigaraları satmış gösterdiği ve aradaki farkı kendi uhdesine geçirdiği, bu suretle 273.000 TL civarında menfaat temin ettiğinin iddia edildiği somut olayda; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti amacıyla; sanık ile iştirak halinde atılı suçu işlediğini beyan eden ve bu beyanı hükme esas alınan tanık ... hakkında soruşturma açılıp açılmadığının araştırılması, soruşturma açılmadıysa Cumhuriyet Başsavcılığı"na suç duyurusunda bulunulması, dava açılması halinde dosyaların birleştirilerek birlikte görülmesi, dava açılmaması halinde soruşturma örneğinin dosya arasına alınması, adı geçen tanık aleyhine başlatıldığı belirtilen icra takip dosyasının da onaylı bir örneğinin dosyaya eklenmesi, ayrıca katılan şirkete ait suç dönemini kapsayan defter, fatura ve belgelerin temini ile alanında uzman bir bilirkişiye inceleme yatırılması, tüm deliller toplandıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de:
1- Aynı suç işleme kararı kapsamında farklı tarihlerde uhdesine para geçiren sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi
2- Sanığın katılan firmaya yönelik eylemleri neticesinde 273.000 TL bedelli sigarayı uhdesine geçirdiğinin anlaşılması karşısında, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 18/06/2013 tarih ve 2012/15-1351-2013/328 E-K sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, mahkemece dayanılan, suçun işlenmesindeki şekil ve özellik gerekçelerine göre, ceza tayininde 5237 sayılı TCK"nın 3. ve 61. maddesinde sayılan cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler ve suça konu değer esas alınarak takdirin kullanılmasıyla alt ve üst sınırlar arasında makul bir belirleme yapılması gerekirken, hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesine aykırı olarak hapis cezasının alt sınırdan tayini suretiyle eksik ceza tayini,
3- 14/02/2011 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 05/08/2009 olarak yazılması,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.