Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4663 Esas 2017/7705 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-)Sanığın sahte olduğu iddia olunan kardeşi ...’nun ortağı olduğu.... Tarım Ürünleri Üret. Orm. ve ..... Tük. Mal. Ltd. Şirketinin keşidecisi gözüktüğü 17.12.2006 keşide tarihli 11.000 TL bedelli suça konu çeki kullanmak suretiyle üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu somut olayda; sanık yapmış olduğu savunmasında katılanın çek ve senetlerin icraya konulduğu halde tahsilatlarda geçikme yaşandığını söyleyerek çeki kendisinin de ciro etmesi gerektiğini söylediğini, kendisinin de çekin arka yüzünü imzalayıp verdiğini, bu çeki katılanın daha önce nasıl elde ettiğine ilişkin bilgisinin olmadığını ve atılı suçu kabul etmediğini savunması, 28.08.2009 tarihli ekspertiz raporunda keşideci imzasının sanığa aidiyeti konusunda ilgi ve irtibat tespit edilemediğinin belirtilmiş olmasına rağmen 05.02.2013 tarihli bilirkişi raporunda keşideci imzasının sanığa ait olduğunun tespit edilmiş olması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp kurumundan tekrar rapor alınnması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulmuş olması,
2-) Kabule göre de;
a-)Sanık hakkında denetim süresi belirlenirken uygulanan 5237 sayılı TCK’nın 51/3. maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
b-)Hükmolunan hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK"nın 51/7.maddesi uyarınca ihtarat yapılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
c-)Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 53/3. maddesi uyarınca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı maddenin 1. fıkrasının c bendindeki hak yoksunluğunun uygulanamayacağının gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.