Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/9116 Esas 2015/336 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan açılan davanın reddine ve diğer atılı suçtan mahkûmiyetine


Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, aralarında şahsi, hukuki ve fiili bağlantı bulunması sebebiyle Bandırma 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 14.05.2013 gün ve 2012/719 Esas, 2014/223 Karar sayılı hükmün yapılan temyizine ilişkin Dairemizin 2014/9106 Esas sayılı dosyası ile birlikte incelenerek, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık müdafii ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan açılan davanın reddine ilişkin hükmün temyiz incelemesine gelince;
Sanık hakkında Bandırma Cumhuriyet Başsavcılığının 15.11.2012 tarihli iddianamesi ile onbeş yaşından küçük mağdureye yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediğinden bahisle Bandırma 2. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda mahkemenin 14.05.2013 gün, 2012/719 Esas, 2013/213 Karar sayılı ilamıyla sanığın atılı suçtan mahkûmiyetine karar verildiği, anılan dosyada suç tarihlerinin 19.10.2012 ve 23.10.2012 tarihleri arası olduğu, incelenen dosyada ise kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eylemine konu suç tarihinin 2011 yılı bahar ayları ile 23.10.2012 tarihleri arası olduğu, dolayısıyla suç tarihleri aynı olmamakla birlikte her iki dosya arasında hukuki, şahsi ve fiili bağlantı bulunması sebebiyle birleştirilerek tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde sanık hakkındaki davanın reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.