Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/638
Karar No: 2020/4289
Karar Tarihi: 15.12.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/638 Esas 2020/4289 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, taraflar arasında imzalanan danışmanlık sözleşmesine göre davalının edimlerini yerine getirmeden ceza-i şart alacağı tahsil etmesi için başlatılan takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitini ve avans olarak verilen 2.000 TL'nin tahsilini talep etmiştir. Davalı ise takibin sözleşmeye uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme, davacının yapmış olduğu 2.000 TL ödemenin taraflar arasındaki sözleşmeden önce gerçekleşen iş nedeniyle olduğunun açıklığa kavuştuğunu ve sözleşmenin halen geçerli olduğunu belirterek, davacının 4.720 TL asıl alacak ve 3.766,74 TL işlemiş faiz istemi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar vermiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi ise, sözleşme bedelinin kısmen ödenmemesinin sözleşmenin feshi anlamına gelmeyeceği, sözleşme bedelinin peşin yatırılması gereken kısmının tahsili konusunda hüküm kurulamayacağı gerekçesiyle kararı bozmuştur. Kanun maddeleri ise, Türk Borçlar Kanunu'nun 125, 127, 142, 144. maddeleridir.
23. Hukuk Dairesi         2018/638 E.  ,  2020/4289 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde tebligata rağmen gelen olmadığı anlaşılmakla, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya evrak üzerinde incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, tarafların önce sözlü olarak kapasite raporu ve sanayi sicil belgesi çıkarılması konusunda anlaştıklarını, daha sonra 22.03.2010 tarihinde danışmanlık sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşme gereğince edimlerini yerine getirmeden ceza-i şart alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlattığını ileri sürerek, müvekkilinin davalıya takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davacı vekili, talebini ıslah ederek menfi tespit talebi ile birlikte, davalıya yazılı sözleşme gereğince avans olarak verilen 2.000 TL"nin de davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, takibin sözleşmeye uygun olduğunu, 2.000 TL"lik ödemenin yazılı olmayan sözleşme gereğince ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararı, davacı vekilinin temyizi üzerine, "davalı taraf sözleşme gereği alması gereken %50 peşinat bedelini talep etmek üzere 02.02.2011 tarihli iki adet faturayı davacı yana göndermişse de, 14.02.2012 tarihinde davacı tarafından iade faturası düzenlenerek davlıya iade edildiği, bedelin kısmen ödenmemesinin sözleşmenin feshi olarak değerlendirilemeyeceği, alacaklının bu bedel ile ilgili talep haklarının varlığını devam ettirdiği, ancak fatura konusu bedel talebinin sözleşmeye göre haklı olup olmadığının ayrı bir konu olup, bunun ödenmesinin istenemeyeceği yönündeki davacı savunmasının fesih işlemi olarak yorumlanamayacağı, hal böyle olunca sözleşmenin 7. maddesi hükmün uygulama imkanı bulunmadığından takip konusu alacak yönünden talep edilen menfi tespit istemi hakkında bir karar verilmesi gerektiği " gerekçesiyle Dairemizce bozularak, mahkemece uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın yemin teklifi üzerine davalının yaptığı yemin edası üzerine davacının yapmış olduğu 2.000 TL"lik ödemenin taraflar arasındaki 22.03.2010 tarihli sözleşmeden önce gerçekleşen iş nedeniyle olduğunun açıklığa kavuştuğu, bedelin kısmen ödenmesinin sözleşmenin feshi olarak değerlendirilemeyeceği, sözleşmenin devam ettiği ve bu nedenle davacının sözleşmenin 5. maddesi uyarınca 9.440 TL olan sözleşme bedelinin %50"si olan 4.720 TL"yi ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, ancak bu bedel ödendikten sonra davalının işe başlama yükümlülüğünün doğacağı, bu nedenle 2.000 TL peşinat dışında kalan takip konusu 4.720 TL asıl alacak ve 3.766,74 TL işlemiş faiz istemi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin aşağııdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Mahkemenin kabulünde olduğu üzere; sözleşme bedelinin kısmen ödenmemesinin sözleşmenin feshi anlamına gelmeyeceği, bu nedenle sözleşmenin halen geçerli olduğu anlaşılmaktadır. Sözleşme bedelinin yarısının peşin olarak ödenmesi, davacının kendi edimini eda etmesinin bir şartıdır. Mahkeme sözleşmenin bir hükmünü yerine getirmesi için tarafları zorlayamaz bu nedenle sözleşme bedelinin peşin yatırılması gereken kısmının tahsili konusunda hüküm kurulması da mümkün değildir. Bu gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile kısmen kabulü yönünde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 15.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi