Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/20985
Karar No: 2014/3233
Karar Tarihi: 24.02.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2013/20985 Esas 2014/3233 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, nüfus kayıtlarında adı bulunmayan davacının anne adının Zümbül, baba adının Mustafa olarak düzeltilmesi istenmiştir. Mahkeme nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davasını kabul etmiştir. Ancak, davacının babasının soybağının düzeltilmesi talebi için aile mahkemesinde açılması gerektiği belirtilmiştir. Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiştir, bu nedenle bu talebin özel nitelikli aile mahkemesinde görülmesi gerektiği vurgulanmıştır. Asliye hukuk mahkemesinin bu talebi doğrudan hüküm altına alması hatalı bulunmuştur. Kararda, nüfus kaydının düzeltilmesi davalarının 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamında asliye hukuk mahkemesinde görüldüğü ve aile mahkemesinin özel nitelikli bir mahkeme olduğu belirtilmiştir. Kanun maddeleri hakkında detaylı bilgi verilmediği için eklenmemiştir.
18. Hukuk Dairesi         2013/20985 E.  ,  2014/3233 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 18/07/2012
    NUMARASI : 2012/361-2012/424

    Dava dilekçesinde, nüfus kayıtlarında ana-baba adı bulunmayan davacının anne adının Zümbül, baba adının Mustafa olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm mirasçı H.. Y.. tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı; nüfus kayıtlarında anne baba adının Behice ve Hasan olarak kayıtlı iken Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1982/982 E-1984/740 K. sayılı kararı ile anne babasının Behice ve Hasan olmadığının tespitine karar verildiğini, bunun üzerine nüfus kayıtlarındaki anne ve baba hanesinin boş bırakıldığını, gerçekte annesinin Zümbül, babasının Mustafa olduğunu, buna göre nüfus kayıtlarında anne ve baba adının gerçeğe uygun olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece; dava nüfus kayıtlarının düzeltilmesi olarak kabul edilerek işin esasına girilmiş ve davacının Z. K. ve M. G..ç"in kızları olduğunun tespiti ile davacının anne hanesine kaydedilmesine karar verilmiştir.
    Bir davada maddi olguları ileri sürmek taraflara, ileri sürülen maddi olguların nitelendirilmesi hakime aittir. Davacının açılan bu davada iki talebi vardır. Birinci talebi; annesinin Zümbül olduğunun tespiti, ikinci talebi; babasının Mustafa olduğunun tespitidir. Görüldüğü gibi davacının birbiriyle bağlantılı iki ayrı davası vardır. İlki mevcut nüfus kaydının düzeltilmesi, ikincisi ise babalığın tespiti istemidir.
    Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu"nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır.
    Mahkemenin bu yoldaki kabulü doğrudur. Ne var ki, davacının genetik babasının Mustafa olarak kaydedilmesi istemi, anne ve baba arasında evlilik ilişkisi bulunmadığından, baba yönünden soybağının düzeltilmesi talebidir.
    Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. Esasen, soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir. Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da af kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur.
    Hal böyle olunca, davacının baba adının Mustafa olarak kaydedilmesi durumunda davacı ile genetik babası Mustafa arasında soybağı kurulacaktır. Bu haliyle davanın soybağı davası olarak nitelendirilmesi gerekir.
    Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup, aile mahkemelerinin görevi kapsamındadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu"nun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına ise asliye hukuk mahkemesinde bakılır.
    Asliye hukuk mahkemesi, genel nitelikte mahkeme olup, aksine bir düzenleme bulunmadıkça, dava konusunun miktar ve değerine bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davaları görmekle görevlidir. Aile mahkemesi ise özel kanununda kendisine verilen davalara bakmakla görevli özel nitelikli bir mahkemedir. Genel nitelikli bir mahkeme ile özel nitelikli bir mahkemede görülmesi gereken iki ayrı davanın birlikte açılması halinde, her iki davanın birlikte görülmesi gerekli ise, özel nitelikli mahkemede davaların görülüp sonuçlandırılması gerektiği Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 07.03.2012 tarih ve 2011/2-775-116 sayılı içtihadı ile benimsenmiştir.
    O halde, her iki davanın birlikte açılması halinde, görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi değil aile mahkemesi olacağından, kamu düzenine ilişkin olan bu hususun re"sen dikkate alınarak mahkemece davaya aile mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esası incelenerek davanın kabulü doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi