Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8057
Karar No: 2016/2750
Karar Tarihi: 14.03.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/8057 Esas 2016/2750 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, şirketteki %50 hissesini davalıya devredeceği, karşılığında 100.000 TL alacağı olduğu sözleşme imzaladıklarını ancak davalının 20.000 TL eksik ödeme yaptığını ileri sürerek dava açmıştır. Mahkeme, davalının 20.000 TL'yi ödemediğini ve bakiye tutarın davacı tarafından istenebileceğini belirterek, davalıdan alınan 17.388 TL'nin kısa vadeli avanslar için uyguladığı ticari faizi ile birlikte davacıya verilmesine karar vermiş, 2.612 TL'nin dava açıldıktan sonra ödenmiş olduğu gözetilerek bu miktar yönünden davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına hükmetmiştir. Davalı vekili temyiz etmiştir. Yargıtay, diğer temyiz itirazlarını reddetmiş ancak davalının ek olarak 600 TL daha ödeme yaptığını iddia etmesi ve bu durumun değerlendirilmemesi nedeniyle kararı bozmuştur.
Kanun Maddeleri: Ticari İşletme Kanunu m. 105, Borçlar Kanunu m. 112, Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 288.
11. Hukuk Dairesi         2015/8057 E.  ,  2016/2750 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada.... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 05/02/2015 tarih ve 2014/553-2015/28 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin...."ndeki %50 hissesini devredeceği, karşılığında davalının 100.000 TL ödeyeceği hususunda tarafların sözleşme imzaladığını, müvekkilinin edimini yerine getirmesine rağmen davalının 20.000 TL eksik ödeme yaptığını, sözleşmeye göre taahhütlerin yerine getirilmediği takdirde devri ihlal edilen kıymetin rayiç değeri kadar tazminat ödeneceğinin de kararlaştırıldığını ileri sürerek 20.000 TL alacağın 01.02.2011 tarihinden itibaren avans faizi ile ve şimdilik 10.000 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının şirketle ilgili suç teşkil eden usulsüz işlemlerinin bulunduğunu, ödenmediği ileri sürülen 20.000 TL içinden, şirketin davacının telefon borcunu ödemesi, şirketin kiraladığı işyerinin kira bedelini alması, nakit yoluyla ödeme yapılması, bir müşteriden şirket alacağı olarak davacının tahsil ettiği paranın şirket hesaplarına aktarılmaması gibi yollarla aslında 17.388 TL"nin ödendiğini, bakiye 2.612 TL"nin ödenmesine hazır olunduğunun belirtildiği halde davacının almayı kabul etmediğini, ancak müvekkilinin bu tutarı da bankaya yatırdığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davalının ödemeyi üstlendiği 100.000 TL"den 20.000 TL"lik kısmını dava tarihine kadar ödemediği, davanın açılmasını müteakip 2.612 TL daha ödendiği, bakiye tutarın davacı tarafından istenebileceği, cezai şart yönünden oluşan şüphenin borçlu lehine yorumlandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 17.388 TL alacağın dava tarihinden itibaren ....ı"nın kısa vadeli avanslar için uyguladığı ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2.612 TL"nin dava açıldıktan sonra ödenmiş olduğu gözetilerek bu miktar yönünden davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Ancak, davalı, banka havalesi yoluyla gönderdiği 80.000 TL"nin dışında dava konusu sözleşmeye istinaden 600 TL daha ödediğini ve bu hususta ödeme belgesi düzenlendiğini ileri sürerek 03.11.2010 tarihli "Ödeme Belgesi" başlıklı belgeyi ibraz etmiştir. Mahkemece, 03.11.2010 tarihli bu belgenin dava konusu edilen alacağa mahsuben davalı yanca yapılan bir ödemeye ilişkin olup olmadığı değerlendirilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi