19. Hukuk Dairesi 2015/8898 E. , 2015/11471 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, takip dosyasına konu edilen krediye kefil olan, davalılar ve asıl borçlu aleyhine Anamur İcra Müdürlüğü" nün 2011/761 sayılı dosyasından icra takibi yaptıklarını, ancak davalıların borca itiraz ettiklerini belirterek, itirazlarının iptaline, takibin devamına ve davalılar aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..." in davaya cevap vermediği, ancak duruşmadaki beyanında, davayı kabul etmediğini, icra dosyasının dayanağı olan kredi sözleşmesinde kefil sıfatı ile 500-TL için imza attığını, imzanın üzerine 1.000-TL yazıldığı için bu miktarı ödediğini, kalan kısım için borca itiraz ettiğini, zira bu kısımla ilgili bir sorumluluğunun bulunmadığını, limit arttırımlarından haberinin olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ..." nin davaya cevap vermemekle birlikte, duruşmadaki beyanında, icra dosyasındaki itiraz dilekçesini aynen tekrar ettiğini bildirmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, kefil davalıların 28/04/1999 tarihli sözleşme ile 1.000-TL" ye müteselsil kefil oldukları, bu sözleşmeye ek olan 03/07/2000 tarihli sözleşmede ise 500-TL" ye kefil oldukları, kefillere ihtarname tebliğ edildiğine ilişkin bir belgenin dosyada bulunmaması nedeniyle kefillerin takip tarihinden itibaren mütemerrit duruma düştükleri, hükme esas alınan bilirkişi raporundan ve dosya kapsamından anlaşılacağı üzere kefil oldukları miktarın 1.500-TL olduğu, bu nedenle borcun tamamından sorumlu tutulamayacakları, her kefilin sorumluluğunun birbirinden bağımsız olması nedeni ile alacaklının müteselsil borçlulardan her birine ayrı ayrı müracaat edebileceği gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulüne, Anamur İcra Müdürlüğü" nün 2011/761 sayılı icra takibinin davalılar yönünden 1.500" er TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren işletilecek %54,60 temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmak sureti ile tahsiline, itiraz konusu olan alacak likit olmayıp, miktarının hesabında dahi bilirkişiye başvurulması gerektiğinden davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunun (HUMK) 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle HUMK’a eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2012 yılı için 1.690,00 TL"dir. Davalı ... tarafından temyize konu edilen miktarın 1.500,00 TL olması nedeniyle 16.11.2012 tarihli karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün ¾ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
2- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3- Dava konusu kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak likit (bilinebilir- belirlenebilir) olduğundan İİK"nın 67/2. maddesi uyarınca hüküm altına alınan miktar üzerinden davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ..." in temyiz isteminin miktardan REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.