16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3281 Karar No: 2018/3412 Karar Tarihi: 17.10.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3281 Esas 2018/3412 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum edildiği ve temyiz başvurusunun esastan reddedildiği belirtilmektedir. Kararda, suçun temadi eden suçlardan olduğu ve yakalanmayla temadinin kesileceği ifade edilerek, suç tarihinin gerekçeli karar başlığında \"2017 yılı ve öncesi\" olarak düzeltilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Sanığın çocuğunu örgütle iltisaklı okula göndermenin örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirtilmiştir. Kararda, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği ve eylemlerin kanunda öngörülen suç tipine uyduğu ifade edilmiştir. Hükümde, Türk Ceza Kanunu'nun 314/2, 62, 53, 58/9. maddeleri ve 3713 Sayılı Kanunun 3 ve 5/1. maddelerine atıf yapılmıştır.
16. Ceza Dairesi 2018/3281 E. , 2018/3412 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9. maddeleri gereği mahkumiyete dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden, suç tarihinin gerekçeli karar başlığında "29.03.2017" yerine "2017 yılı ve öncesi" olarak yazılması, mahallinde düzeltilebilecek yazım hatası kabul edilmiş, sanığın çocuğunu örgütle iltisaklı okula göndermenin örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceğinin gözetilmemesi sonuca etkili görülmemiştir.Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 17.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.