Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1511
Karar No: 2014/10317
Karar Tarihi: 25.06.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/1511 Esas 2014/10317 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/1511 E.  ,  2014/10317 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
    TARİHİ : 26/09/2013
    NUMARASI : 2012/897-2013/1092

    Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili, davalının BB-8142931-8 konut su abonesi olduğunu, davalı hakkında tahakkuk ettirilen su bedelini ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine icra takibi yapıldığını ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek; haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve % 40"dan aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, su borcuna konu aboneliğin olduğu evde 6 ay oturduğunu ve 6 ay su kullandığını, kendisinden sonra oturanların kullandığı su bedellerinden sorumlu olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalı borçlunun İstanbul 21. İcra Müdürlüğünün 2010/33374 sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 2.528,78 TL üzerinden devamına, asıl alacak 1.075,92 TL"ye takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, % 40 icra-inkar tazminat tutarı 430,36 TL"nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Borçlar Kanunumuzda, genel kural olarak kusura dayanan haksız fiil sorumluğu 41. maddede düzenlenmişse de gerek Borçlar Kanununda gerek Medeni Kanunda gerekse bazı özel kanunlarda kusur aranmayan sorumluluk (kusursuz sorumluluk, objektif sorumluluk) halleri de yer almaktadır.
    Öte yandan, müteselsilen sorumluluğun bulunduğu durumda da davacı, alacağını sorumluların tamamından isteyebileceği gibi bunlardan biri veya birkaçından da isteyebilir (HGK.nun 24.03.2010 gün ve 2010/4-129-173; HGK.nun 05.05.2010 gün ve 2010/4-249-257 esas, karar sayılı ilamları).
    Davalı su abonesinin, sözleşme nedeniyle hem kendisi ve hem de karşı taraf nezdinde kendi aboneliği üzerinden üçüncü kişilerin su kullanmasına olanak tanınmış olması dahi, sözleşme hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerine aykırı olup, sonuçlarına katlanılması gereken bir davranış niteliğinde kabul edilmelidir. Abonenin, su aboneliğinin iptal ettirilmediği sürece sorumluluğunun devam edeceği sözleşme hukukunun temel esasıdır. (HGK.nun 24.9.2003 gün ve 2003/13-492-505 esas, karar sayılı ilamı).
    Somut olayda, taraflar arasında imzalanan 20.04.2004 tarihli abonelik sözleşmesi bulunduğu, davalının aboneliğinin 03.10.2005 tarihinde borç nedeniyle iptal edildiği, aboneliğin iptalinden sonra davalı abone aleyhine kaçak su kullanımı nedeniyle 19.01.2006, 10.05.2006 ve 26.05.2006 tarihlerinde kaçak su kullanma tutanağı düzenlendiği, 12.08.2010 tarihli Cari Hesap Kartına göre, davalının 20.04.2004-11.07.2008 tarihleri arasında toplam 6.273,61 TL normal su tüketim bedeline ve kaçak su tüketim bedeline ilişkin borcu bulunduğu, bu bedelin tahsili amacıyla davalı aleyhine İstanbul 21. İcra Müdürlüğünün 2010/33374 esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının borca itiraz ettiği ve icra takibinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Yargılama sırasında düzenlenen 03.06.2013 tarihli Bilirkişi Raporunda; takip tarihinde İSKİ"nin davalıdan toplam 2.528,78 TL alacağı olduğu, davalının kaçak su bedellerinden sorumlu olmadığı belirtilmiş, davacı vekili tarafından davalının abonelik ilişkisini kesmeden gayrimenkulü terketmesi nedeniyle başkaları tarafından kullanılan su bedellerinden de sorumlu olduğu belirtilerek rapora itiraz edilmiştir.
    Olayda, davalının su aboneliğini iptal ettirmeden gayrimenkulü terkettiği, dava dışı 3. şahıslar tarafından davalıya ait abonelik üzerinden su kullanılmaya devam edildiği, normal su tüketimi ve kaçak su kullanımının olduğu, mahkemece kaçak su tutanaklarının celbedilmediği, kaçak kullanım öncesi suyun ne zaman kesildiğinin araştırılmadığı, icra takibine konu alacağa dayanak evraklar tamamlanmadan bilirkişi raporu alınarak hüküm kurulduğu, bilirkişi raporunun denetime elverişsiz ve yetersiz olduğu anlaşılmaktadır.
    O halde davalının fiili kullanıcı ile beraber aboneliğe ilişkin tüm borçlardan sorumlu olduğu dikkate alınarak, eksik evraklar celbedilerek, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli konusunda uzman bilirkişiden davalının sorumlu olduğu normal tüketim bedeli ve kaçak tüketim bedeline ilişkin hesaplama içeren rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde sadece davalının normal kullanım bedelinden sorumlu olduğu, kaçak kullanım bedelinden sorumlu olmadığı yönündeki rapora itibar edilerek hüküm kurulması hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi