Taksirle yaralama - Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/5983 Esas 2018/3118 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5983
Karar No: 2018/3118
Karar Tarihi: 20.03.2018

Taksirle yaralama - Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/5983 Esas 2018/3118 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, alkollü halde araç kullanırken direksiyon hakimiyetini kaybederek bir kişinin yaralanmasına sebebiyet verdiği için taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından mahkum edilmiştir. Ancak, sanığa isnat edilen taksirle yaralama suçu uzlaşmaya tabi olduğu halde uzlaşma işlemi yapılmadan hüküm verilmiştir. Ayrıca, sanık trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması gerektiği halde bu suçtan hüküm verilmemiştir. Taksirli suçlarda artırımın belirlenmesinde hatalar yapılmış ve hak yoksunluğu ile kastın yoğunluğu kıstasının uygulanması da yanlıştır. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK 89/1, 89/2-b, 22/3, 62, 53/1, 179/3, 61/1-f; CMK 253/1 ve 254.
12. Ceza Dairesi         2016/5983 E.  ,  2018/3118 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama, Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
    Hüküm : TCK"nın 89/1, 89/2-b, 22/3, 62, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanığa isnat edilen taksirle yaralama suçunun 5271 sayılı CMK"nın 253/1. maddesi gereğince uzlaşmaya tabi olduğu, soruşturma aşamasında usulüne uygun uzlaştırma işlemi yapılmadan kamu davasının açıldığı, mahkemenin de belirtilen eksikliği gidermediği anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK’nın uzlaşma başlıklı 253 ve 254. maddelerinde düzenlenen uzlaşma hükümleri uygulanıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    1-Olay tarihinde, sanığın alkollü halde araç kullandığı sırada direksiyon hakimiyetini kaybederek mağdurun yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda, trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarından açılan kamu davasında, sadece taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine karar verilmiş ise de;
    TCK"nın "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" başlıklı 179/3. maddesinde alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise bir kişinin yaralanmış olması sebebiyle zarar suçunun oluştuğu, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre; tehlikeli eylemin zarara yol açması halinde Kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu- tehlike suçu ölçütünün esas alınması suretiyle, taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde, taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, ancak kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi ya da şikayetten vazgeçme veya uzlaşma nedeni ile taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın TCK"nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasının gerektiği, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırıldığı gözetildiğinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ""hüküm verilmesine yer olmadığına"" kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-Bilinçli taksirin uygulanmasına ilişkin TCK"nın 22/3. maddesinin, temel ceza maddesi olan 89/1. maddesinden sonra uygulanması gerektiği halde, artırıma ilişkin 89/2-b. maddesinden sonra uygulanması,
    3-Taksirli suçlarda uygulanması mümkün olmadığı dikkate alınmaksızın TCK"nın 53/1. maddesi gereği hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
    4-Taksirli suçlarda, temel cezanın belirlenmesinde, TCK"nın 61/1. maddesinin (f) bendinde yer alan "kastın yoğunluğu" kıstasının uygulanamayacağının gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.