Esas No: 2021/25926
Karar No: 2022/7109
Karar Tarihi: 12.05.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/25926 Esas 2022/7109 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/25926 E. , 2022/7109 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık ve suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçuna yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kısmen uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; sanık ... müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında nitelikli hırsızlık suçuna yönelik temyiz itirazının incelenmesine gelince;
02.12.2016 gün ve 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 36. maddesiyle, 5271 sayılı CMK’nın 307. maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesi değiştirilerek;
"Direnme kararları, kararına direnilen daireye gönderilir. Daire, mümkün olan en kısa sürede direnme kararını inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir”... şeklindeki düzenleme karşısında, yerel mahkemece verilen direnme kararı üzerine dosya Dairemize gönderilmekle;
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre, şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,
c)Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
d)İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak, suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay'ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekir.
İncelenen dosya kapsamından;
Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 26.02.2020 tarih 2019/11392 Esas ve 2020/2727 karar sayılı ilamı ile 22.10.2015 tarihli ilk hükmün sanık ... yönünden; "sanıklar ... ve ... Cabat’ın savunmalarından, hırsızlık fiilinin işlendiği sırada olay yerinde bulunmayan ve fiili hakimiyeti olmayan sanık ...’un diğer sanığı iş yerinin içerisine alması ve fiilin işlenmesinde kullanılan anahtarın yerini söylemesi şeklinde gerçekleşen eylemlerinin TCK'nın 39/2-b,c maddesi kapsamında kaldığı halde, yazılı şekilde uygulama yapılması…" nedeniyle bozulmasından sonra, yerel mahkemece sanık ... ile ilgili bozma ilamının 2. maddesine uyulmasına, 1. maddeye direnilmesine karar verildiği, sanık ...'un hazırlık ifadesinde ki beyanında iş yeri sahibi ile sorunları olduğunu, ona zarar vermek istediğini bu nedenle sanık ... ile anlaşarak onu iş yerine girmesi için anlaştıkları, iş yerine girdiğinde sanık ...'u telefon ile ne yapacağını söylediği ve iş yerinden ayrıldıktan sonra ne yapacaklarını önceden planladıkları, sanık ... daha sonra buluştuklarında malzemelerin fiyatlarını sanık ...'a söylediği kime ve ne kadara satacağı konusunda bilgilendirme yaptığı, bu hususların sanık ...'un cezaevindeyken yazdığı dilekçeden anlaşıldığı, ayrıca hakkında gaip olması nedeniyle bulunamayan ...'ın kolluktaki ifadelerinde sanıkların bir araç ile birlikte iken kendisini aradığını ve yanlarına gittiğinde aracın başında ikisinin birlikte beklediğini, aracın bagaj (kasa) kısmını kontrol ettiğinde inşaat malzemeleri ve hilti vs. İnşaat malzemelerini gördüğünü beyan etmesi yine başka bir zaman buluştuklarında iki sanığın çalınan malzemeleri ne yapacaklarını konuştuklarını ve kendisini yanlarından uzaklaştırdığını söylemesi birlikte değerlendirildiğinde sanık ...'ın hırsızlık suçunu, sanık ... ile iştirak iradesi içerisinde işlediği kanaatine varılarak gerekçeyi de genişletmek suretiyle 22.10.2015 tarihli kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçe ile 22.10.2015 tarihli hükümdeki gibi TCK'nın 142/2-h ve 143. maddeleri uyarınca yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla, yerel Mahkemenin son uygulaması direnme kararı niteliğinde olmayıp, 22.10.2015 tarihli hükümde yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle kurulan hüküm olduğundan yeni hüküm niteliğinde kabul edilmek suretiyle yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık ...’un hırsızlık fiilinin işlendiği sırada olay yerinde bulunmadığı, eylemde fiili hakimiyeti bulunmayan sanık ...’un diğer sanığı işyeri içine alması ve aracın anahtarının yerini söylemesi şeklinde gerçekleşen olayda, sanık ...’un eyleminin TCK’nın 39/2-b,c maddeleri kapsamında kaldığı halde yazılı şekilde uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 12.05.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.