Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4992 Esas 2017/7655 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4992
Karar No: 2017/7655
Karar Tarihi: 09.11.2017

Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4992 Esas 2017/7655 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, sahte belge düzenlemek suretiyle özel belgede sahtecilik suçundan mahkum edilmiştir. Suçun yasal unsurlarının oluşmadığı ve suç tarihinden önce yürürlüğe giren Elektronik Haberleşme Kanunu'nun ilgili maddeleri göz önünde bulundurulmadığı gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur.
Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesinde \"İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez\" ve \"Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz\" hükümleri bulunmaktadır. Kanunun 63. maddesinin ise 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanmıştır.

11. Ceza Dairesi 2017/4992 E. , 2017/7655 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanığın katılan ... adına .... ve ..... numaralı telefon hatlarına ilişkin abonelik sözleşmelerini sahte olarak düzenlemek sureti ile özel belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia olunan kamu davasında; sanığın 12.11.2013 tarihli duruşmada alınan savunmasında hatların açıldığından katılan ..."un haberinin bulunduğunu beyan etmesi, dosya içerisindeki 20.11.2011 tarihli bilirkişi raporu ile suça konu sabit hatlara ilişkin Türk Telekom Abonelik Başvuru Formu ile Türk Telekom Tahakkuk fişlerindeki imzaların katılanın eli ürünü olmadığının ancak yazı ve rakamların katılan ..."a ait olduğunun tespit edilmesi ve bu durumun sanığın savunmasını doğrulaması karşısında; suça konu belgelerdeki yazı ve rakamların katılanın eli ürünü olması nedeniyle bu belgelerin düzenlenmesinin katılan ..."un bilgisi ve rızası dahilinde gerçekleştiğinin kabul edilmesi gerektiğinden, atılı suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Kabule göre de; suç ve hüküm tarihinden önce 10.11.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; TCK"nın 7. maddesi uyarınca lehe olan ve özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme uyarınca sanığa ön ödeme önerisinde bulunulup sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.