Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde taraflar ve vekilleri gelmediler. Evrak üzerinde inceleme yapılarak işin karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının davacı kadını evden kovması nedeniyle ziynet eşyalarının aynen, olmadığında takı bedeli 27.496 TL ile 1.500 TL nakit takı bedeli toplam 28.996 TL"nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevabında; altınların davacıda kaldığını beyan etmiştir. Mahkemece; 18.12.2012 tarihli kararı ile davanın kısmen kabulü ile altınların aynen, olmadığında bedeli 32.931 TL"nin dava tarihinden itibaren davalıdan tahsiline, nakit takının reddine karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine, 3. Hukuk Dairesinin 03.07.2013 tarihli ilamı ile hükmedilen altınların ayarlarının gösterilmemiş olmasının infazda tereddüt yaratacağı belirtilerek bozma kararı verilmiş, bilirkişiden alınan ek rapor ile yeniden hüküm kurulmuştur. Mahkemece; 03.12.2013 tarihli temyize konu kararında, ziynetlerin raporda belirtildiği gibi aynen, olmadığında 32.931 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, dava dilekçesinde aynen iadesine karar verilmesi talep edilen ziynet eşyaları için olmadığında 27.496 TL bedelin tahsili istenmiş olmasına rağmen davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmadığı gibi, ıslah talebi ve ayrıca faiz yönünden de bir isteği bulunmamaktadır. HMK"nun 26. (HUMK"nun 74.) maddesinde; "Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez" hükmü getirilmiştir. Bu durumda, mahkemece; taleple bağlılık ilkesine aykırı olacak şekilde talep aşılarak ziynet eşyalarının bedeli ile ilgili 27.496 TL yerine 32.931 TL olarak karar verilmesi ve dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.