Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/976 Esas 2014/3182 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/976
Karar No: 2014/3182
Karar Tarihi: 24.02.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/976 Esas 2014/3182 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme kararında, ortak giderlerin tahsili için yürütülen icra takibine itirazın iptali istenmiştir. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Kararda, kat malikleri anagayrimenkulün ortak giderlerine katılmakla yükümlüdürler. Kat maliklerinin kurulunca alınmamış veya işletme projesinin kat maliklerine tebliğ edilip kesinleşmemiş ya da hiç yapılmamış bulunması, davalının kat malikleri kurulu toplantısına katılmaması, katılıp da muhalif kalması, kat malikini ve onların bağımsız bölümünde kira sözleşmesine veya başka bir nedene dayanarak oturanları ortak gider borcunu ödeme sorumluluğundan kurtarmaz. Ancak, dosya içindeki tapu kayıtlarına göre dava konusu anataşınmazda arsa payları eşit 22 adet bağımsız bölüm bulunduğu ve bu bağımsız bölüm sayısı esas alınarak davalının payına düşen ortak gider borcunun hesaplanması gerektiği düşünülmeden, hesaplama yapılan rapora itibarla hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 634 sayılı Kanun'un 20. maddesi hükmüne göre, mahkeme kararıyla belirlenmiş olan ortak gider borçlarının tahsili, kat maliklerinin bağımsız bölüm paylarına göre ödemeleri gerektiği belirtilmektedir.
18. Hukuk Dairesi         2014/976 E.  ,  2014/3182 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Amasya Sulh Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 13/11/2013
    NUMARASI : 2010/1137-2013/1344

    Dava dilekçesinde, ortak giderlerin tahsili için yürütülen icra takibine itirazın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası"nın 20. maddesi hükmüne göre kat malikleri anagayrimenkulün ortak giderlerine katılmakla yükümlüdürler. Sözü edilen borcun tahsili için kat malikleri kurulunca herhangi bir karar alınmamış veya işletme projesinin kat maliklerine tebliğ edilip kesinleşmemiş ya da hiç yapılmamış bulunması, davalının kat malikleri kurulu toplantısına katılmaması, katılıp da muhalif kalması, kat malikini ve onların bağımsız bölümünde kira sözleşmesine veya başka bir nedene dayanarak oturanları ortak gider borcunu ödeme sorumluluğundan kurtarmaz. Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; her ne kadar kat malikleri kurulu tarafından ortak gider ve aidat miktarları ile ilgili alınmış bir karar olmasa da, dosyadaki belgelerle tanık beyanlarına göre 2006 yılı Mayıs ayından itibaren anataşınmazda oturumun başladığı, dava konusu 2006-2007 ve 2008 yıllarında, 50, 60 ve 70 TL civarında aylık aidat toplandığı, söz konusu dönemlerde anataşınmaza alınacak kömür miktarı ve ödenecek kömür paraları ile ilgili satıcı şirketle yönetim arasında sözleşmeler imzalandığı ve fiilen alınan kömürün kullanıldığı dikkate alınarak bilirkişi tarafından fiili harcamalar doğrultusunda hesaplama yapılmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, anataşınmaza ait yönetim planı da bütün kat maliklerini bağlayacağından, kat maliki, bağımsız bölümünün durumu ve konumu dolayısıyla ortak yer ve hizmetlerden yararlanmasına ihtiyacı bulunmadığını veya yeterince yararlanmadığını ileri sürerek payına düşen ortak gideri ödemekten kaçınamaz. Ancak, dosya içindeki tapu kayıtlarına göre dava konusu anataşınmazda arsa payları eşit 22 adet bağımsız
    bölüm bulunduğu ve bu bağımsız bölüm sayısı esas alınarak davalının payına düşen ortak gider borcunun hesaplanması gerektiği düşünülmeden, anataşınmazda kaç site sakini bulunduğunun bilinmediği belirtilerek, kişi başına düşen giderin hesaplanamadığı gerekçesiyle davalının bağımsız bölümüne düşen aidat ve yakıt giderlerine ilişkin davacı tarafça ibraz edilen (kaç bağımsız bölüm üzerinden hesaplandığı da anlaşılamayan) belge esas alınarak hesaplama yapılan rapora itibarla hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.