MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Davacı ..."un 16.08.2012 havale tarihli dilekçesinde kendisine ait 470 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün, tespitine esas tapu kaydının miktarından az olduğunu ve eksik kalan miktarın, taşınmazın çevresindeki tespit harici yerde kaldığını ileri sürdüğüne göre davasının kendi parseline değil çevresinde bulunan tescil harici yere ait olduğu, tutanak düzenlenmeyen taşınmazlarla ilgili olarak 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinin uygulanamayacağı belirtilerek, öncelikle davacı yönünden belgesiz zilyetlik yolu ile edinilen taşınmazların araştırılması ve yasal ilanların yapılması, akabinde taşınmaz başında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının katılımı ile keşif yapılarak davacı taşınmazının çevresinde bulunan tespit harici bırakılan yerde davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, 470 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, teknik bilirkişi Aslan Köksal"ın 18.04.2015 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 50,17 metrekare, (B) harfi ile gösterilen 15,25 metrekare ve (C) harfi ile gösterilen 6,20 metrekare olmak üzere toplam 71,62 metrekarelik taşınmaz bölümünün, ahşap samanlık ve arsası niteliği ile 470 parsel sayılı taşınmazın malikleri olan davacı ... oğlu ... ve ... kızı ... adına tapudaki hisseleri oranında tesciline karar verilmiştir. Davalı ... vekilinin 10.08.2015 tarihli temyiz istemi mahkemece, verilen kararın kesin karar niteliğinde olduğu gerekçesiyle 18.08.2015 tarihli ek karar ile reddedilmiş; ek karar, davalı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Mahkemenin 18.08.2015 tarih 2014/252 Esas, 2015/274 Karar sayılı Ek Kararı ile hükmün kesin olarak verilmiş olması sebebiyle davalı ... vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiş ise de; bozmadan önceki hükmün de esas yönünden bozulduğu gözetildiğinde, verilen kararın dava tarihi itibariyle temyize tabi kararlardan olduğu anlaşılmakla, Mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararının yerinde olmadığı sonucuna varılarak temyiz isteminin reddine yönelik 18.08.2015 tarih 2014/252 Esas, 2015/274 Karar sayılı Ek Kararının ortadan kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesine geçildi.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek hüküm verilmiş ise de; bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; uyulmasına karar verilen bozma ilamında davacı ...’un davasının kendi parseline değil, parselin çevresinde bulunan tescil harici yere ilişkin olduğu, hal böyle olunca Mahkemece 4721 sayılı TMK’nın 713. maddesi uyarınca gerekli araştırmalar yapıldıktan sonra, oluşacak sonuca göre TMK"nın 713/4 ve 5. maddeleri uyarınca gerekli ilanların yapılması hususuna değinildiği halde, zilyetlikle iktisap koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle yasal ilanlar yapılmaksızın ve menfaati bulunanlara itiraz hakkı tanınmaksızın davanın kabulüne karar verilmiştir. O halde Mahkemece, TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanların yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerekirken, belirtilen hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, 02.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.