19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/7051 Karar No: 2015/11444 Karar Tarihi: 28.09.2015
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/7051 Esas 2015/11444 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar müvekkillerinin murisi tarafından davalı bankadan kullandırılan krediye kefil olduğunu ve ayrıca bir taşınmazını davalı banka lehine ipotek verdiğini, murisinin vefatı sonrasında davalının ipoteği paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlattığını belirterek dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacıların murisinin ölüm tarihinden önce kullandırılan krediye ilişkin borcun ödendiği, davacıların murisinin ölüm tarihinden sonra kullandırılan kredi borçlarından ise sorumlu olmadıkları gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, mahkemece ipoteğin niteliğinin belirlenmesi ve uzman bir bilirkişi kurulundan davalı bankanın söz konusu ipoteğe bağlı alacağının devam edip etmediği hususunda rapor alınması gerektiği belirtilerek kararın bozulmasına hükmedilmiştir. Kanun maddeleri açıklanmamıştır.
19. Hukuk Dairesi 2015/7051 E. , 2015/11444 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi .. dava dışı .."in davalı bankadan kullandığı 20/10/2003 tarihli krediye kefil olduğunu ve ayrıca bir taşınmazını 17/10/2003 tarihinde 80.000,00 TL bedelle davalı banka lehine ..a karşılık ipotek verdiğini, müvekkillerinin murisi.."in 19/08/2004 tarihinde vefat ettiğini, kredi borcunun süresinde ödenmesine rağmen davalı tarafın ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlattığını belirterek dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıların murisi.."in ipotek veren şahıs sıfatıyla borçtan sorumlu olduğunu, taşınmaz üzerindeki ipoteğin resmi senede ve hukuka uygun olarak devam ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; davacıların murisinin ölüm tarihinden önce kullandırılan krediye ilişkin borcun ödendiği, davacıların murisinin ölüm tarihinden sonra kullandırılan kredi borçlarından ise davacıların sorumlu olmadıkları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İpotek, alacaklıya ipoteğe konu olan taşınmazın değeri üzerinden aynî bir güvence sağlar. Bu hak, ipotek veren taşınmaz sahibinin ölümü ile kendiliğinden sona ermez. Mahkemece ipotek akit tablosu incelenerek ipoteğin niteliğinin belirlenmesi ve uzman bir bilirkişi kurulundan davalı bankanın söz konusu ipoteğe bağlı alacağının devam edip etmediği hususunda rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.