19. Hukuk Dairesi 2017/5383 E. , 2019/5234 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülmekte olan itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davacı vekili ile davalılardan ... ile ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Samsun BAM 3. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf taleplerinin esastan reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalılardan ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalılardan ... Elektrik Pano San. İnş. ve Tic. Ltd. Şti. ile imzalanan genel kredi sözleşmelerinin diğer davalılar tarafından kefil olarak imzalandığını, kullanılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine başlattığı icra takibinin davalıların itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, genel kredi sözleşmelerinin genel işlem koşulu niteliğinde olduğunu ve davacının iddialarına dayanak teşkil edemeyeceğini, davalıların davacı bankaya ödeme talebinde belirtildiği şekilde bir borcu bulunmadığını, yapılan ödemelerin bankaca dikkate alınmadığı, talep edilen faizin ve faiz oranının fahiş olduğunu, davalılardan ... ile ..."nun davalı şirket hisselerini 08/01/2013 tarihinde davalı ... ve dava dışı ... devrettiğini, davalılardan ... ile ..."nun kefalet imzası bulunan sözleşmelerden kullanılan kredilerin ödenerek kapatıldığını, şirket hisselerinin devrinden sonra yeni hissedarların kullandığı krediler nedeniyle davalılardan ... ile ..."nun bir sorumluluğunun bulunmadığını, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı istenilmeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu uyuşmazlığın Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi, ticari kredi kartı, kredili ticari mevduat hesabından kaynaklanan alacağa ilişkin olduğu, davalılar ..., ... ve ..."nun kredi sözleşmesinden müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğu, bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen 24/03/2017 havale tarihli ek bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olduğu, davalı müteselsil kefiller ... ve ..."nun tahsil edilen çek garanti bedelinden kaynaklı alacak ile kredili ticari mevduat hesabından kaynaklı alacaktan kefalet limitleri dahilinde 46.829,32 TL üzerinden sorumlu oldukları, asıl borçlu davalı şirket ile diğer davalı ... ise nakdi borcun tamamından 64.982,61 TL üzerinden müteselsil olarak sorumlu olduğu, genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi kapsamında olan çek garanti bedeli gayri nakdi risk karşılığından dolayı sorumluluğun ise asıl borçlu ... Elektrik San.İnş.Tic.Ltd.Şti.nde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili ile davalılardan ... ile ... vekili tarafından istinafa başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; tüm dosya kapsamına göre, sözleşmede çek depo bedelinin kefillerin sorumlu olduğuna ilişkin bir hüküm bulunmadığı, çek bedellerinin deposu yönünden mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar ..., ... vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde ise; davalılar ..., ... , ..."nun, asıl borçlu davalı ... Elektronik Pano San.İnş.ve Tic.Ltd.Şti.nin davacı banka ile yapmış oldukları genel kredi sözleşmesine müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla kefil olmaları nedeniyle, borçtan kefalet limitleri dahilinde sorumlu olduklarından mahkemenin almış olduğu ayrıntılı, hüküm vermeye elverişli bilirkişi raporları doğrultusunda vermiş olduğu kararın yerinde olduğu, davalıların yargılama sırasında icra veznesine ödeme yapıldığı yönündeki savunmalarının ise, icra müdürlüğünce infaz sırasında nazara alınacağı hususuda değerlendirildiğinde, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalılardan ... ile ... vekilinin de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılardan ... ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik ve muhakeme hukuku ile maddi hukuka bir aykırılık bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalılardan ... ile ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince, bu iki davalı vekili, davaya verdiği cevap dilekçesinde ve istinaf dilekçesinde istikrarlı olarak kendilerinin ... . Elektronik Pano San.İnş.ve Tic.Ltd.Şti. ortağı iken bu şirketin davacı banka ile imzaladığı kredi sözleşmelerini kefil olarak imzaladıkları, ortaklıktan ayrıldıktan sonra şirketin yeni ortaklarının döneminde şirket ile banka arasında yeni genel kredi sözleşmelerinin imzalandığı ve takip konusu borçların bu yeni genel kredi sözleşmelerinden kaynaklandığı belirtilerek sorumlu olmadıklarını bildirmiştir. İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda bu iki davalının 16/12/2008 ve 10/04/2012 tarihli iki adet genel kredi sözleşmesinde kefil olarak imzalarının bulunduğu, davalı şirket ile davacı banka arasında 16/01/2013 tarihinde yeni bir kredi sözleşmesi imzalandığı ve takip dayanağı kredilerin çok önemli bir kısmının bu yeni kredi sözleşmesiyle verildiği saptamıştır. Ancak bilirkişi tarafından yeni sözleşmede eski sözleşmeye atıf yapıldığı için bu iki davalı kefilinde sorumlu olduğu değerlendirilmiş, ilk derece mahkemesi bilirkişi raporunu benimsenerek bu iki davalıyı sorumlu tutmuştur. İlk derece mahkemesinin bu kabulü doğru değildir. Zira davalı şirket ile davacı banka arasında birden çok genel kredi sözleşmesi imzalanmış olup, davalıların kefil olarak imzası bulunmayan genel kredi sözleşmelerine istinaden kullandırılan kredilerden sorumlu tutulması mümkün değildir. İstinaf mahkemesince ilk derece mahkemesi kararının bu yönden kaldırılarak davalı kefiller ... ile ..."nun sorumluluklarının kapsamı bu ilkeye göre belirlenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davalılar ... ile ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru olmamış istinaf mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi kararının davalılar ... ile ... yararına BOZULMASINA, dosyanın Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi"ne, karardan bir örneğin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi"ne gönderilmesine, peşin harçların istek halinde temyiz eden davacı ile davalılardan ... ve ..."ya iadesine, 20/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.