16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/145 Karar No: 2018/3383 Karar Tarihi: 10.10.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/145 Esas 2018/3383 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2018/145 E. , 2018/3383 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 62, 53, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1- Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceği nazara alındığında, Bölge Adliye Mahkemesi ve Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli karar başlıklarında suç tarihinin “20.08.2016” yerine “15.07.2016” olarak gösterilmesi, 2- Yapılan UYAP sorgulamasında, sanık hakkında Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/189 esas sayılı dosyasında suç tarihi 01.11.2017 ve öncesi olan silahlı terör örgütü kurma ve yönetme suçundan açılmış davanın bulunduğunun anlaşılması karşısında; silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olduğu nazara alınarak, anılan dosyanın getirtilip yargılamaya konu eylemleri kapsadığının tespitinden sonra derdest olması halinde birleştirilmesi, karar verilip kesinleşmiş olması durumunda ise aslı veya onaylı örneklerinin Yargıtay denetime olanak verecek şekilde dosyaya konulmasından sonra bir bütün halinde değerlendirilerek silahlı terör örgütüne üye olma suçu ile silahlı terör örgütü kurma ve yönetme suçu arasında geçitli/müterakki suç ilişkisi olduğu da dikkate alınıp sanığın hukuki durumunun buna göre takdir ve tayininde zorunluluk bulunması, 3- Kabul ve uygulamaya göre de; a) Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı kararında Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olduğunun kabul edildiği dikkate alınarak, somut dosyada sanığın Bylock kullanıcısı olup olmadığının atılı suçun vasfı açısından belirleyici delil niteliğinde olması karşısında; temyiz aşamasında dosyaya gönderildiği anlaşılan ve sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren tespit ve değerlendirme tutanağı ile istinaf aşamasında dosyaya gönderildiği anlaşılan MASAK raporu ve dijital inceleme tutanağının CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyeceklerinin sorulmasından sonra bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, b) Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli karar başlığında TCK’nın 220/7. maddesinin uygulama maddesi ve kararda netice cezanın “6 yıl 3 ay” yerine “2 yıl 1 ay” olarak gösterilmesi, c) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 10.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.