11. Ceza Dairesi 2017/4436 E. , 2017/7623 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
I- Sanık ... hakkında “suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından kurulan hükümlere karşı sanık ...’in; sanıklar ... ve ... hakkında “suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi” suçundan kurulan hükümlere karşı sanıklar ....ve .....’ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 165. maddesi uyarınca hapis cezası ile birlikte adli para cezasına da hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliği aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan yoksunluğun sanıkların sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 Tarih 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’e yüklenen “suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarının; sanıklar ... ve ...’a yüklenen “suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi” suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, temel cezayı teşdit gerekçesi, başkaca cezayı artırıcı ve azaltıcı bir sebebin bulunmadığı takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II- Sanıklar ... ve ... hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan hükümlere karşı sanıklar ... ve ...’ın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine incelenen dosya içeriğine göre sanıkların yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 Esas, 2014/202 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nın "Kamu güvenine karşı suçlar" bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan "resmi belgede sahtecilik" suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluş... bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği cihetle; sanıkların iştirak halinde, suça konu ....5 sayılı plakaları ve ....5 plaka sayılı araca ait görünen trafik ve tescil belgelerini sahte olarak düzenleyip kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; dosyadaki bilgi ve belgeler ile UYAP sisteminden yapılan kontrole göre, davaya konu sahte plakalar, sahte trafik ve tescil belgeleri ile bu davaya konu olmayan ... sayılı plakaların 12.12.2009 tarihinde ele geçtiği, 13.12.2009 tarihinde sanık ...’ın evinde yapılan aramada başka araçlar adına düzenlenmiş sahte trafik ve tescil belgeleri ile sahte sigorta poliçesi ve egzoz emisyon ruhsatının ele geçtiği; sanıklar hakkında Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/15266 esas sayılı iddianamesi ile bu davaya konu sahte trafik ve tescil belgeleri yanında, ... sayılı plakaların da sahte olduğu iddiasıyla kamu davası açıldığı; sanık ... hakkında Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/15056 esas sayılı iddianamesi ile evinde yapılan arama sonucu ele geçen belgelerin sahte olduğu iddiasıyla kamu davası açıldığı anlaşılmakla; Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/15266 esas sayılı iddianamesi ve Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/15056 esas sayılı iddianamesi ile açılan davaların akıbetleri araştırılıp mümkünse bu dava ile birleştirilmeleri, aksi halde dosyaların celbi ile özetlerinin duruşma tutanağına geçirilip, bu davayı ilgilendiren onaylı örnekleri dosya arasına alınmasından sonra mükerrer dava bulunup bulunmadığının ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının tartışılması, zincirleme suç ilişkisi içindeki eylemlerden bazılarının kesinleşmiş mahkumiyet hükmüne konu olmasının diğer eylemlerin dava konusu yapılmasına engel olmayacağı, bu bağlamda sonradan sübutu kabul edilen eylem nedeniyle münhasıran önceki cezada zincirleme suç hükümlerinin uygulanması nedeniyle ortaya çıkacak olan ilave cezaya hükmolunabileceği gözetilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hükümler kurulması,
2- 12.12.2009 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında yanlış yazılması,
3- Kabule göre de;
a) Adli emanetin 2010/527 sırasında kayıtlı suça konu sahte plakaların dosyada delil olarak saklanması yerine müsaderesine karar verilmesi,
b) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan yoksunluğun sanıkların sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 Tarih 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMK’nın 325. maddesi uyarınca 1 nolu bozmanın, hükmü temyiz etmeyen sanık ...’a teşmiline, 08.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.