MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Sanıkların ayrı ayrı beraatine

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan, sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan ... Gıda Pazarlama isimli firmanın, R/P isimli firmanın ürettiği ürünlerin Kırklareli geneli ve Tekirdağ ili Saray ve Çerkezköy ilçeleri sınırlarında dağıtım ve pazarlamasını yaptığı, sanıkların ilgili sigara satışı yapan depoda çeşitli görevlerde işçi olarak çalıştıkları, firmada işçi olarak çalışan sanık ..."ın 15-16 Mayıs 2009 tarihinde gece vakitlerinde Çorlu Havaalanı civarında trafik denetiminde alkollü olduğu gerekçesiyle aracına ve ehliyetine el konulduğu ve araçta bulunan sigaraların maliki olan katılana haber verildiği, katılanın araçta bulunan sigaraların sayımını yaptığında eksiklik olduğunu anladığı, sanık ..."ın sonradan katılanı arayarak, işçilerin işbirliği içinde faturasız sigara satımı yaptıklarını söylediği, katılana ait firmanın depolarında yapılan sayımda eksiklik tespit edildiği, sanıklar tarafından sigaraların usulsüz olarak satışının yapılarak, elde edilen gelirin iş yerine teslim edilmediği, usulsüzlüğü 23/05/2009 tarihinde kendi aralarında yaptıkları tutanakta ikrar ettikleri ve üzerlerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda; sanıkların savunması, katılan beyanı, tanıkların beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, atılı suça ilişkin olarak asıl değerlendirmeye tabi tutulması gereken ilgili dönemlere ait stok kayıtları ile irsaliyeli faturalar ve plasiyerlik yapan sanıkların günlük hasılatlarıyla ilgili tasdikli belgelerin dosyaya katılan tarafça ibraz edilemediği, başka şekilde de temin edilemediği, yan delillerle desteklenmeyen, hiçbir inandırıcılığı da bulunmayan 23.05.2009 tarihli tutanak ve içeriğinin sanıkların atılı suçu işlediklerine dair delil olamayacağı gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanıklar lehine, hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, beraatlerine karar verilen sanıklar yararına katılan aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 3. bendindeki "katılandan alınıp sanıklara verilmesine" ibaresinin çıkartılarak, yerine "hazineden alınıp sanıklara verilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.