3. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/11329 Karar No: 2014/10185 Karar Tarihi: 24.06.2014
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/11329 Esas 2014/10185 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2014/11329 E. , 2014/10185 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 19. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/12/2012 NUMARASI : 2012/430-2012/391
Taraflar arasında görülen taşınmız alım-satımı kaynaklı alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili olan davacının, davalı ile davalının sahip olduğu P.. Konfeksiyonun tüm aktif ve pasifleri ile birlikte devredilmesi için anlaşma yaptıklarını, ancak aradan zaman geçmesine rağmen davalının işletmeyi kendi adına işletmeye devam ettiğini, böylelikle de sözleşme gereğini yerine getirmediğini beyan ederek, 80.000 TL alacağın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı ayrıca, İstanbul Anadolu 11. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2012/128 Esas sayılı dosya ile dava açtığını, açılan dava ile bu dava arasında irtibat bulunduğunu beyan ederek, iki davanın birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davaların birleştirilmesine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK.nun 166.maddesinde, ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları koşulu ile birleştirilebileceği düzenlenmiştir. Ancak, davalar arasında bağlantının var sayılabilmesi için, davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek durumda olması gerekmektedir. Mahkeme tarafından birleştirilmesine karar verilen iki davanın da tarafları aynı olup, biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması nedeni ile, aralarında bağlantı bulunup, birleştirme kararı yerinde ise de; birleştirilmesine karar verilen davacının ilk açtığı davanın 19.2.2013 tarihinde karara bağlandığı, 7.2.2014 tarihinde de karar düzeltme süresinin sona ermesi ile kesinleştiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca; birleştirilen davanın kesin hüküm ile sonuçlanması neticesinde, artık iki davanın birlikte görülmesi durumu söz konusu olamayacağı için, mahkemece, davanın esasına girilerek ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.