12. Hukuk Dairesi 2016/15189 E. , 2017/6918 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, çekteki keşideci imzasının borçluya ait olmadığını ileri sürerek imzaya ve borca itirazda bulunduğu, mahkemece; 20.02.2015 tarihli bilirkişi raporunda dayanak bonodaki imzanın itiraz edene ait olmadığının tespit edildiği gerekçesi ile muteriz borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 504/3. maddesinde; "Vekil, özel olarak yetkili kılınmadıkça dava açamaz, sulh olamaz, hakeme başvuramaz, iflas, iflasın ertelenmesi ve konkordato talep edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, bağışlama yapamaz, kefil olamaz, taşınmazı devredemez ve bir hak ile sınırlandıramaz" hükmüne yer verilmiştir. Ticari vekilin kambiyo taahhüdü altına girmesi de, aynı Kanun"un 551. maddesinde özel yetkinin bulunması koşuluna bağlanmıştır. Buna göre, vekilin vekaletnamesinde kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi varsa, asil adına çek tanzim edebilir. Çekin "vekaleten" imzalandığı yazılmasa dahi, yukarıda açıklanan kurallara göre vekalet veren, vekil tarafından imzalanan çekten dolayı sorumludur.
Somut olayda, takibe dayanak yapılan bononun keşidecisi itiraz eden borçlu ... olup, adı geçen borçlu tarafından ... Noterliği"nin 02/08/2013 tarihli ve 6202 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile ... vekil tayin edilmiş, ancak bu vekaletnamede kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verilmemiştir.
Takibe dayanak bononun,borçlu ... tarafından imzalanmadığı alacaklı tarafın da kabulünde olup, imzanın... ... tarafından atıldığının cevap dilekçesi ve alacaklının 08.10.2015 tarihli duruşma beyanı ile de beyan edilmiştir.
Her ne kadar mahkemece gerekçeye esas alındığı gibi dosya kapsamında yapılmış bir imza incelemesine ratlanılamamış ise de; itiraz eden borçlu tarafından ... "ın vekil tayin edildiği ... . NoterIiği"nin 02/08/2013 tarihli ve 6202 yevmiye numaralı vekaletnamesinde vekile kambiyo senedi düzenleme yetkisi verilmediğinden imzanın aidiyeti alacaklı tarafından kabul edilen ... "ın borçlu adına kambiyo senedi düzenleyemeyeceği açıktır. Dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yapılmasını gerektirecek bir durum bulunmadığından alacaklı aleyhine tazminat ve para cezasına da hükmedilemez.
O halde mahkemece takibin yukarıda açıklanan gerekçe ile durdurulması gerekirken, yazılı gerekçe ile durdurulması isabetsiz ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın tazminat ve para cezası da çıkarılarak düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile İstanbul Anadolu 7. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 19.11.2015 tarih ve 2015/243 E.-2015/972 K. sayılı kararının hüküm bölümünün 2. bendinde yer alan tazminat ve para cezasına ilişkin bölümün tamamen silinerek karar metninden çıkarılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.