16. Hukuk Dairesi 2015/21174 E. , 2017/5948 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 533 ada 7 parsel sayılı 376,09 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın krokisinde (A) harfi ile gösterilen 79,58 metrekarelik kısmın ... kızı ...’nın 1987 yılından beri arsa vasfı ile kullanımında olduğu, krokisinde (B) harfi ile gösterilen 290,58 metrekare olan kısmın Hazineye ait olduğu, krokisinde (C) harfi ile gösterilen 5,94 metrekarelik kısmın yol olarak kullanıldığı şerhi yazılarak arsa vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın 290,58 metrekare yüzölçümündeki kısmının kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak Tapu Kadastro Müdürlüğüne karşı dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne çekişmeli taşınmazın 290,58 metrekarelik kısmının davacının zilyetliğinde olduğunun tespiti ile tapuya şerh edilmesine karar verilmiş; hüküm, ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 290,58 metrekarelik kısmının davacının zilyetliğinde olduğunun tespiti ile tapuya şerh edilmesine karar verilmiş ise de; dava 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun Ek-4 maddesi gereğince yapılan kadastro tespitine itiraza ilişkindir. 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasa"ya eklenen Ek-4/1. madde gereğince “6831 sayılı Orman Kanunu"nun 20.06.1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2"nci maddesi ile 23.09.1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05.06.1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2"nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanun"un 11"inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil…” edilir. Kadastro tespitine itiraz davalarında davalı sıfatı, tespit malikiyle birlikte var ise beyanlar hanesinde yararına zilyetlik veya muhdesat şerhi bulunan kişi ya da kişilere aittir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 17.02.2010 gün 2010/7-70 Esas, 2010/86 Karar sayılı kararında da değinildiği gibi, aleyhine dava açılanların davalı sıfatlarının bulunmaması halinde dava, sıfat yokluğundan (husumet yönünden) reddedilecektir. HMK"nın 119. maddesi gereğince dava dilekçesinde tarafların ve varsa temsilcilerinin ad ve adreslerinin bildirilmesi gerekmektedir. Bu bildirim esnasında yapılan yanlışlıklardan bazıları, davanın sıfat (husumet) yokluğundan reddi sonucunu doğurmayıp, hatanın giderilmesi, davacının davalının temsilcisinde yanılmış olması halinde olduğu gibi olanak dahilindedir. Somut olayda da dava, tutanağın beyanlar hanesinde “krokisinde (B) harfi ile gösterilen 290,58 metrekare olan kısım Maliye Hazinesine aittir ” şeklindeki şerhin iptali ile taşınmazın kendisinin kullanımında bulunduğu yönünde beyanlar hanesine şerh verilmesi istemi ile açılmış olup, dava dilekçesindeki anlatım ve istemden, dava edilmek istenenin aslında Kadastro Müdürlüğü değil, Hazine olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın sadece Kadastro Müdürlüğüne yöneltildiğinden söz edilemez. Ortada belirgin biçimde temsilcide yanılgı hali vardır. O halde; Mahkemece temsilcide yanılma hali re"sen gözetilerek, davanın tespit maliki Hazine"ye yönlendirilmesi için davacı yana olanak verilmeli, davanın Hazine"ye yaygınlaştırılması halinde davaya devam edilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeden yargılamaya devam ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 02.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.