21. Hukuk Dairesi 2015/3238 E. , 2015/14301 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk İş Mahkemesi
Davacı, 31/05/1997 tarihinden itibaren aralıksız olarak devam eden ve dava tarihi itibariyle de devam etmekte olan Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun, tüm temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı temyizi yönünden yapılan incelemede;
Dava, davacının 1.5.1997 tarihinden itibaren devam eden, dava tarihi itibarı ile da devam etmekte olan tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 1.5.1997-31.12.1997 ve 1.7.2000-31.12.2001 tarihleri arasında tarım bağkur sigortalı olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını..r Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davalarında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması yada ürün tesliminin olması tek başına davanın kabulü için yeterli değildir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti için öncelikle bir prim kesintisinin (tevkifat) bulunması gerekir. Yine bu prim kesintisini (tevkifatı) takip eden yıllarda, tarımsal faaliyete ilişkin olarak, hangi tarımsal ürünlerin yetiştirildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği, bu ürünlerden prim kesintisinin yapılıp yapılmadığı gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir.
Öte yandan ilk prim kesintisini izleyen yıllarda, prim kesintisi (tevkifat) veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilip, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının teslim ettiği ürünlerden 22.4.1997, 20.6.2000, 21.5.2001 tarihinde prim kesintisinin yapıldığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece kabul edilen süreler yönünden verilen karar doğrudur. Ancak 01/01/1998-30.6.2000 tarihleri arası dönem yönünden hatalı olmuştur. Yukarıda belirtildiği gibi prim kesintisine dayalı tespit davalarında, ilk prim kesintisinin yapıldığı yılı takip eden yıllarda da, prim kesintisinin veya ürün tesliminin yani tarımsal faaliyetin sürekli olması gerekir. Sürekli prim kesintisi ve ürün tesliminden amaç, bunun her yıl yapılabileceği gibi, prim kesintisi veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında devam ettiği durumlarda da tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilir. Uyuşmazlık konusu olan 01/01/1998-30.6.2000 tarihleri arası dönemde, iki yıl prim kesintisi ve ürün teslimi bulunmasada tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edileceğinden sigortalılık koşulları devam etmektedir.Bu dönem yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davacının bu dönemdede sigortalı olmadığına hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflardan davacıya iadesine, 22/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.