12. Hukuk Dairesi 2016/31040 E. , 2017/6915 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Alacaklı tarafından İİK 150/ı maddesi gereğince ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine başlandığı, örnek 6 numaralı icra emri tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, hesap kat ihtarının kendisine usulüne uygun teblig edilmediğini, hesap kat ihtarındaki alacak ve faizin kesinleşmediğini, hesap kat ihtarından sonra mevcut borcun yapılandırıldığını ve bu kapsamda bir kısım ödemeler yapıldığını, ödenen kısımlar düşülmeden takip yapıldığını ileri sürerek sunulan ödemelerin değerlendirilmesi gerektiği iddiasıyla takibe ve faize itiraz ederek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, borcun yapılandırılmasından sonra yapılan ödemeler bulunması nedeniyle hesap özetinin İİK"nun 150/ı maddesi gereğince ilam niteliği kalmadığı, borcun miktarının yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile takibin iptaline karar verildiği görülmüştür.
İİK"nun 150/ı maddesi gereğince; “borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla kediye kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek ait tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü 149. madde uyarınca işlem yapar. İİK"nun 149. maddesi hükmüne göre ise icra müdürü borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir. Borçlu kendisine gönderilen ihtara 8 gün içinde itiraz etmezse, hesap özetinde bildirilen alacak kesinleştiğinden icra mahkemesinde alacağın esası yönünde bir inceleme yapılamaz. Ancak, ihtarnamenin düzenlenme tarihinden temerrüt tarihine kadar talep edilen akdi faize ve temerrüt tarihinden takip tarihine kadar talep edilen temerrüt faizine itiraz hakkı vardır. Öte yandan borçlu, hesap kat ihtarı tebliğ tarihinden takibin kesinleştiği tarihe kadar varsa itfa itirazlarını bildirebilir. Ancak itfa itirazının İİK"nun 149/a maddesi göndermesi ile aynı Kanun"un 33/1. maddesinde yazılı nitelikteki belgelerle ispatlanması zorunludur. Ayrıca yapılan itfaların da TBK"nun 100. maddesi uyarınca öncelikle faiz ve fer"i alacaklara mahsubu gerekir.
Somut olayda, borçlunun diğer itirazlarıyla birlikte hesap kat ihtarı tebliğinin usulsüz olduğu iddiasının bulunduğu mahkemece bu iddia yönünden bir değerlendirme yapılmadığı görülmüştür. Takibe dayanak yapılan, ... 17.Noterliği"nin 26.08.2014 tarih ve 70943 yevmiye numaralı ihtarnamesinin borçlu ... imzasına bizzat şerhiyle 28.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Borçlunun tebligattaki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasının bilirkişi marifetiyle tespit edilerek araştırılması gerekir.
Yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliği edilmediği iddiasının sübutu halinde borçlu hakkında limit ipoteğine dayalı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra emri göndermek suretiyle takip yapılması mümkün değildir. Bu durumda takibin değil, icra emrinin iptali gerekir.
Hesap kat ihtarı tebliğinin usulüne uygun olduğunun tespiti halinde ise, taraflar arasında düzenlenen 17.12.2014 tarihli borç yapılandırma sözleşmesine uyulup uyulmadığı değerlendirilmesi, yapılandırma sözleşmesinin ihlal edildiğinin tespiti halinde yapılandırma sözleşmesi yok hükmünde sayılarak borçlunun anılan sözleşmenin ikinci maddesi hükmü uyarınca hesap kat ihtarından sonraki döneme ilişkin ödeme iddiasının ve faize ilişkin itirazlarının yukarıda açıklanan usuller çerçevesinde yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınmak suretiyle incelenerek sonuca gidilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), borçlunun temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.