14. Ceza Dairesi Esas No: 2014/7763 Karar No: 2015/275 Karar Tarihi: 19.01.2015
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/7763 Esas 2015/275 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyetine karar vermiştir. Mağdurenin ilk beyanında sanığın kendisini soğurtması üzerine olayı kuzeni olan tanık Budem'e anlattığı ve sanığın kendisini tehdit ederek ilişkiye girdiği belirtilmiştir. Ancak sanığın cep telefonundaki incelemede bu iddiaları doğrulayan bir görüntüye ulaşılamamıştır. Sanığın reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu işlediği ve TCK'nın 104/1, 43. maddelerine uyduğu kararlaştırılmadan yazılı şekilde hüküm kurulmasının kanuna aykırı olduğu belirtilerek, sanığın tüm itirazları yerinde görülmüş ve hüküm bozulmuştur. Sanığın tüm itirazlarının yerinde olduğuna karar verilen mahkeme tarafından kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: TCK'nın 104/1 ve 43. maddeleri.
14. Ceza Dairesi 2014/7763 E. , 2015/275 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkûmiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Mağdurenin 19.02.2011 günü zorunlu vekil ile sosyal hizmet uzmanı huzurunda kollukta alınan ve samimi görülen ilk beyanında, 15 günlük süreçte anal ve vajinal yoldan çeşitli defalar ilişkiye girdiği sanığın, kendisinden soğuyarak buluşmamaya başlaması üzerine olayı kuzeni olan tanık Budem"e anlattığını belirtmesi, bu beyanında her ne kadar kendisini annesiyle tanıştıracağını söyleyerek evine götüren sanığın ikram ettiği meyve suyunu içtikten sonra bilincini kaybettiğini, kendine geldiğinde çırılçıplak bir halde olduğunu, sanığın bu sırada cep telefonuna çekmiş olduğu fotoğrafları ailesine göstermekle tehdit ederek kendisiyle ilişkiye girdiğini belirtmiş ise de, sanığın kullandığı cep telefonunda yapılan incelemede bu iddiayı doğrular bir görüntüye ulaşılamaması, sanığın da aşamalarda mağdure ile rızasına binaen birlikte olduğu, ancak sonrasında bu hususu ailelerine anlatmaları ve evlenmeleri konusunda kendisine baskı uyguladığı, evliliğe yanaşmaması üzerine de mağdurenin kendisinden şikayetçi olduğu yönünde savunmada bulunması karşısında, mağdurenin zor iddiasının durumunu çevreye mazur gösterme düşüncesinin sonucu olarak kabul edilmesi gerektiği ve eylemin tehditle gerçekleştiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek, sanığın eylemlerinin reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu ve TCK.nın 104/1, 43. maddelerine uyduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine göre sanığın başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadığı takdirde derhal TAHLİYESİNE ve salıverilmesi için mahalline en seri biçimde bildirilmesi hususunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 19.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.