21. Hukuk Dairesi 2015/3248 E. , 2015/14302 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 01/09/1994 tarihinden bugüne kadar çiftçi olarak tarım sigortası kaydının kesintisiz olarak devam ettiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının arım... sigoralılığının 1.9.1994 tarihinden itibaren devam ettiğinin tespiti ile 6111 sayılı Yasanın getirdiği prim borçlarının yapılandırılmasına ilişkin hükümlerinden faydalanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalı kurumun kabul ettiği süreler yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 1.1.1995-22.3.2011 tarihleri arasında davalı kurumca kabul edilmeyen süreler yönünden ise davanın kabulüne ayrıca 6111 sayılı Yasa"dan yararlanma hakkının saklı tutulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını .. Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
... sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davalarında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması yada ürün tesliminin olması tek başına davanın kabulü için yeterli değildir... sigortalılığının tespiti için öncelikle bir prim kesintisinin (tevkifat) bulunması gerekir. Yine bu prim kesintisini (tevkifatı) takip eden yıllarda, tarımsal faaliyete ilişkin olarak, hangi tarımsal ürünlerin yetiştirildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği, bu ürünlerden prim kesintisinin yapılıp yapılmadığı gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir.
Öte yandan ilk prim kesintisini izleyen yıllarda, prim kesintisi (tevkifat) veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilip, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava açılmasından sonra Kurum tarafından prim tevkifatına istinaden 1.8.1994 tarihinden itibaren tarım... sigortası kaydının davacının 1994, 1996,1998,2000,2002,2004 yıllarında teslim ettiği ürünlerden 10.7.1994 tarihinde prim kesintisinin yapıldığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece kurumca kabul edilen süreler haricinde davacının, 01/01/1995-31/5/2004 tarihleri arası sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesi doğrudur. Ancak verilen karar 01/01/2005-22/03/2011 tarihleri arası dönem yönünden hatalı olmuştur. Yukarıda belirtildiği gibi prim kesintisine dayalı tespit davalarında, ilk prim kesintisinin yapıldığı yılı takip eden yıllarda da, prim kesintisinin veya ürün tesliminin yani tarımsal faaliyetin sürekli olması gerekir. Sürekli prim kesintisi ve ürün tesliminden amaç, bunun her yıl yapılabileceği gibi, prim kesintisi veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında devam ettiği durumlarda da tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilir. Uyuşmazlık konusu olan 01/01/2005-22/03/2011 tarihleri arası dönemde herhangi bir prim kesintisi ve ürün tesliminin bulunmadığı, dolayısıyla sigortalılık koşullarının oluşmaması nedeniyle bu dönem yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken davacının bu dönemdede sigortalı olduğuna hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.