Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4135
Karar No: 2021/3431

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/4135 Esas 2021/3431 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/4135 E.  ,  2021/3431 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
    ...


    Dava, ödeme emri iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davaların kabulüne dair verilen karara karşı, davalı Kurum avukatı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı, dava dilekçesinde; ... işyeri sicil numaralı ... İnşaat. San. ve Tic. Ltd. Şti."nin ortağı olduğunu, davalı kurum tarafından ilgili şirketin borçları için tarafına dava konusu ödeme emirlerinin tebliğ edildiğini, şirketin üzerine kayıtlı taşınmaz üzerinde idarenin haczi olmasına rağmen henüz bir işlem yapılmadığını, söz konusu borçtan sorumlu tutulabilmesi için öncelikle kamu alacağının borçlu olan tüzel kişiliğin malvarlığından tahsilinin imkansız hale gelmiş olması gerektiğini, ödeme emirlerine konu borçların zamanaşımına uğradığını belirterek ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı vekili; cevap dilekçesi sunmamıştır .
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Davanın kabulüne ve Kurum tarafından düzenlenen 17/01/2017 tarihli 2013/144896 ve 2004/15819 takip nolu ödeme emirlerinin, konusu asıl prim borcu ve gecikme zamlarının tüm dönemler itibari ile zamanaşımına uğramış olması sebebiyle iptallerine dair karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Ödeme emrine konu alacağın zamanaşımına uğradığından bahisle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı Kurum avukatı, zamanaşımını kesen nedenlerin bulunduğundan bahisle kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dosya kapsamı incelendiğinde, dava dışı limited şirket ortağı olan davalı adına limited şirketin prim borçlarından dolayı 2004/ 15819 ve 2013/ 144896 takip numaralı ödeme emirletinin tebliğ edildiği; ödeme emirlerinin, söz konusu prim ve ferilerine ilişkin borçların 2003/7 ile 2006/ 10 dönemleri ve arasına ilişkin olduğu, dosya kapsamında 27.5.2011 tarihli 6111 sayılı Yasa’dan yararlanmaya dair başvuru ekran çıktısı ve dava dışı Limited Şirket tarafndan yapılan ödeme tahsil makbuzunun yer aldığı anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun “primlerin ödenmesi” başlığını taşıyan 80. maddesinde, 08.12.1993 tarihinde yürürlüğe giren 3917 sayılı Kanunun 1. maddesiyle değişiklik yapılarak Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüş, 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 30.09.2003 günü yürürlüğe giren 38. maddesiyle anılan madde değiştirilerek tahsilde 6183 sayılı Kanunun 51. maddesi hariç diğer maddelerinin uygulanacağı belirtilmiş, sonra bu maddede 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5198 sayılı Kanunun 11. maddesi ile bir kez daha değişikliğe gidilerek tahsilde 6183 sayılı Kanunun 51 ve 102. maddeleri hariç, diğer maddelerinin uygulanacağı açıklanmış, böylelikle, 3917 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki duruma dönülmüştür.
    Şu durumda, söz konusu mevzuat kapsamında, zamanaşımı süresi bakımından, 08.12.1993 günü öncesine ve 06.07.2004 sonrasına ilişkin prim ve diğer alacaklar yönünden Kurumun alacak hakkı, Borçlar Kanununun 125. maddesinde öngörülen (10) yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, zamanaşımının başlangıç tarihi, anılan Kanunun 128. maddesi gereğince alacağın muaccel olduğu tarihtir ve zamanaşımının kesilmesi ile durmasına ilişkin 132. ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemeler de uygulama alanı bulmaktadır. 08.12.1993 – 05.07.2004 dönemine ait prim ve diğer alacaklar yönünden ise, 6183 sayılı Kanunun “tahsil zamanaşımı” başlığını taşıyan 102. ve ardından gelen maddeleri uygulanmakta, anılan madde hükmüne göre (5) yıl olan zamanaşımı süresinin başlangıcı da, alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını izleyen yılbaşı olarak kabul edilmektedir.
    Öte yandan 6183 sayılı Kanunun Zamanaşımının kesilmesi başlıklı 103. maddesinde;
    "Aşağıdaki hallerde tahsil zamanaşımı kesilir:
    1.Ödeme,
    2.Haciz tatbiki,
    3.Cebren tahsil ve takip muameleleri sonucunda yapılan her çeşit tahsilât,
    4.Ödeme emri tebliği
    5.Mal bildirimi, mal edinme ve mal artmalarının bildirilmesi,
    6.Yukardaki 5 sırada gösterilen muamelelerden her hangi birinin kefile veya yabancı şahıs ve kurumlar mümessillerine tatbiki veya bunlar tarafından yapılması,
    7.İhtilaflı amme alacaklarında kaza mercilerince bozma kararı verilmesi,
    8.Amme alacağının teminata bağlanması,
    9.Kaza mercilerince icranın tehirine karar verilmesi,
    10.İki amme idaresi arasında mevcut bir borç için alacaklı amme idaresi tarafından borçlu amme idaresine borcun ödenmesi için yazı ile müracaat edilmesi,
    11.Amme alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere müracaatta bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması.
    Kesilmenin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren zamanaşımı yeniden işlemeye başlar. Zamanaşımının bir bozma kararıyla kesilmesi halinde zamanaşımı başlangıcı, yeni vade gününün rastladığı; amme alacağının teminata bağlanması veya icranın kaza mercilerince durdurulması hallerinde zamanaşımı başlangıcı teminatın kalktığı ve durma süresinin sona erdiği tarihin rastladığı; takvim yılını takip eden takvim yılının ilk günüdür." düzenlemesine yer verilmiştir.
    Somut olayda, ödeme emrine konu borçlarla ilgili yapılandırma varlığı ve söz konusu ödeme emirleri için tahsilat yapılıp yapılmadığı hususu değerlendirilmek suretiyle, yukarıda bahsedilen mevzuat çerçevesinde zaman aşımını kesen sebepler kapsamında değerlendirme yapılmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesi hükmünün BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17/03/2021 oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi