17. Ceza Dairesi 2020/7870 E. , 2020/4558 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulu"nun 28/02/2017 tarih, 2016/13-294 Esas ve 2017/116 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, "Temyiz mahkemesince bir temyiz davasının görülebilmesi için, temyiz kanun yoluna başvuru hakkı bulunanların tamanının kararı tefhim veya tebliğ yoluyla öğrenmelerinin sağlanması kanuni bir zorunluluktur. Nitekim 5271 sayılı CMK"nun "Kararların açıklanması ve tebliği" başlıklı 35. maddesinin 2. fıkrasında; "Koruma tedbirlerine ilişkin olanlar hariç, aleyhine kanun yoluna başvurulabilecek hakim veya mahkeme kararları, hazır bulunamayan ilgilisine tebliğ olunur." hükmü yer almaktadır.
Mağdur, şikayetçi ve suçtan zarar görenin yargılama aşamasında öncelikle duruşmadan haberdar edilmesi gerekmektedir. CMK"nun 234. maddesinde düzenlenen bu hakkın kullandırılmaması kanuna aykırıdır. Kanun koyucu, CMK"nun 234. maddesine aykırı davranılması durumunda anılan hukuka aykırılığın telafisine imkan sağlayacak şekilde bir düzenlemeye yer vermiş ve "katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olanlara" kanun yoluna başvurma hakkı tanımıştır. Bu hakkın kullanılabilmesi için de yargılama sonucunda verilen kararın aynı Kanunun 35. maddesi uyarınca mağdur, şikayetçi veya suçtan zarar görene tebliği gerekmektedir. Gerekçeli kararın tebliğ edilmesiyle suçtan zarar gören geç de olsa davadan haberdar olarak kararı temyiz etme imkanı bulmuş olacaktır. Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren mağdur, şikayetçi veya suçtan zarar görenin hükmü temyiz edip etmemesine göre de temyizin kapsamı belirlenecektir.
Yerel mahkemece duruşmadan haberdar olmayan mağdur, şikayetçi veya suçtan zarar görene gerekçeli karar tebliğ olunmamış ise temyiz aşamasında bu eksikliğin Özel dairece 2797 sayılı Yargıtay Kanun"un 40. maddesi uyarınca verilecek, uygulamada "tevdi kararı" adı verilen kararla mahallinde mahkemesince giderilmesinin istenilmesi gerekir; yoksa temyiz incelemesine geçilerek bozma kararı verilmek suretiyle bu eksiklik giderilemez. Aksi halde temyiz kanun yoluna başvuru hakkı bulunan bir tarafın kararı öğrenmesi sağlanmadan temyiz incelemesi yapılmış olur ve aleyhe temyiz bulunmayan hallerde bozulan hükümdeki ceza miktarı sanık lehine kazanılmış hak teşkil eder.
Duruşmadan haberdar olmayan mağdura, şikayetçiye veya suçtan zarar görene gerekçeli kararın tebliğinden sonra, hükmün temyiz edilmesi durumunda CMK"nun 260. maddesi uyarınca "Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören" sıfatı ile temyizi incelenecektir. Tebliğe rağmen hükmün temyiz edilmemesi durumunda ise Özel Dairece diğer temyiz talepleri kapsamında dosya incelenecek, ancak CMK"nun 233 ve 234. maddelerine aykırı davranılması gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilemeyecektir.
Bu açıklamalar ışığında; sanık hakkında hırsızlık suçundan kamu davası açıldığı, Fen Bilirkişisi...’ın 01/09/2013 havale tarihli raporuna göre, sanığın kestiği ağaçların tümünün 622 numaralı parselde kaldığı belirtildiğinden, yine aynı bilirkişi raporuna göre bu parselin paydaşları olan...’in kovuşturma aşamasında 5271 sayılı CMK"nun 234/b maddesinde belirtilen davaya katılma ve diğer haklarını kullanabilmeleri için duruşmadan haberdar edilmeleri gerekirken edilmedikleri, gerekçeli kararın da yalnızca katılan ...’e tebliğe çıkartılmış olduğunun anlaşıldığı, dolayısıyla suçtan zarar görenlere usulüne uygun olarak duruşma gününü bildiren davetiye ve gerekçeli kararın tebliğ edilmediğinin anlaşılması karşısında; öncelikle 622 numaralı parselin suç tarihindeki malikleri belirlenerek, maliklerin her birine temyiz haklarını kullanabilmeleri için gerekçeli kararın, hükmü temyiz etme yetkisi olduğu, nereye, nasıl ve ne şekilde başvurabileceği, temyiz süresi de gösterilmek suretiyle, açıklamalı davetiye ile tebliğ edilerek, sunarsa temyiz dilekçesi eklendikten ve bu hususta ek tebliğname de düzenlendikten sonra incelenmek üzere dairemize gönderilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 02/06/2020 günü oybirliğiyle karar verildi.