9. Hukuk Dairesi 2021/216 E. , 2021/4918 K.
"İçtihat Metni"BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ... 6. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 21. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı kuruma ait ... Bakım Onarım İstihkam Komutanlığında tersanede boyacı olarak çalıştığını, Türk ... Sendika üyesi olduğunu, Toplu İş Sözleşmesinden yararlandığını, sağlık kuralları bakımından günde 7,5 saat veya daha az çalışması gerektiğini, ancak 8,5 saat çalıştırıldığını, yönetmelikte boyacılık işinin ayrı olarak sıralandığını ve 7,5 saat kapsamında çalışmasının zorunlu olduğunu, 8,5 saat çalıştırılmasından kaynaklı geriye dönük olarak 15dk+15dk toplam 30dk çay molaları düşüldükten sonra günde 30dk. fazla çalışmasının olduğunu, ayrıca Toplu İş Sözleşmesinin 52.maddesinin c fıkrasına göre "günde azami 7,5 saat veya daha az çalışması gereken işler hakkında yönetmelik kapsamında istihdam edilen işçilerin fiili çalışma sürelerine %14 kısa çalışma priminin ödenmesi" hükmünü içerdiğini beyan ederek davacının Sağlık kuralları bakımından günde ancak 7,5 saat ve daha az çalışması gereken işler hakkında yönetmelik kapsamında olduğunun ve 24. dönemToplu İş Sözleşmesinin 52/c maddesine göre kısa çalışma primine hak kazandığının tespiti ile 24. Dönem Toplu İş Sözleşmesinin 52/c maddesine göre kısa çalışma prim alacağının Toplu İş Sözleşmesinin 51. maddesinde belirlenen temerrüt tarihinden itibaren en yüksek işletme kredisi faizi ile %80 zamlı fazla mesai alacağının Toplu İş Sözleşmesinin 51. maddesinde belirlenen temerrüt tarihinden itibaren en yüksek işletme kredisi faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, dava konusu alacağın belirlenebilir alacak olması halinde belirsiz alacak davası veya kısmi dava açılamayacağını, davaya konu alacağın belirlenebilir bir alacak olduğunu, "iç mekân, dar mekân, sağlığa uygun olarak havalandırılmayan mekânlardan çalışılan ortam havasında sağlığa zararlı maddelerin bulunuyor olmasının anlaşılması gerektiğini, bunların tespitinin de yapılacak ortam ölçümleri sonuçlarının değerlendirilmesinin" belirleyici olacağını, her ortamda boya işi yapanların 7,5 saat çalıştırılamayacağını, ortamın niteliğinin dikkate alınarak yapılan boya işinin yönetmelik kapsamına girip girmeyeceğinin belirlenmesi ve neticeye göre çalışma süresinin belirlenmesinin gerektiğini, davalı kurumun Toplu İş Sözleşmesi hükümlerine ve yasal düzenlemelere uygun hareket ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, toplanan delillere göre boya badana işlerinde çalışan davacı da dahil 19 davacının anılan Yönetmelik kapsamında çalıştıklarının kabulü mümkün olmadığı gerekçesiyle fazla çalışma ve anılan yönetmelik kapsamında çalışmaları halinde ödenmesi mümkün olan kısa çalışma primi alacak isteklerinin reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, Seri davacılardan olan bina boyama lojman içi badana işleri işçisi olarak çalışan CAVİT KURT dosyasında Bakanlığın “ Sentetik boyalarda ise; Sadece ... Tersanesi Komutanlığı boya fabrikasının üretmiş olduğu sentetik boyalarda % 0,5-2 arasında kursun esaslı boya kurutucu mevcut olduğunu” kabul ettiği, Yargıtay İş Hukuk Dairesi emsal dosyalarda, Boyacılıkta kullanılan boya, reçine, astar v.b maddelerin vücuda zararlı olan bir çok kimyasal bileşikten oluştuğu, uygulama sırasında zehirli-uçucu gazlar çevreye yayıldığından ortamda zarar riskinin mevcut olduğu, sınır değerlerin altında kalması durumunda yasal olarak çalışmanın yapılabileceği sınırı aşan değer mevcutsa işyeri kapatılmasına kadar giden yaptırım uygulanacağının göz ardı edilemeyeceğinden davacının çalıştığı işyerinin Günde Ancak Yedi buçuk Saat veya Daha Az Çalışılması/Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamındaki işlerden sayılması gerektiği, fazla çalışma ve kısa çalışma primi alacağının kabulü gerektiği gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b-2. maddesi gereğince ise davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilerek yeniden hüküm kurulmuştur.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde belirtilmiş, Anayasanın 141"nci maddesi uyarınca da yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiği açıklanmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının birbirine aykırı olmaması gerekir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Diğer taraftan, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; Bölge Adliye mahkemesince davacının çalıştığı işyerinin Günde Ancak Yedi buçuk Saat veya Daha Az Çalışılması/Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamındaki işlerden sayılması gerektiği ve bu itibarla fazla çalışma ve kısa çalışma primi alacağına hak kazanacağı yönünde varılan tespit yerinde olmuş ise de İlk Derece Mahkemesince dosya kapsamına alınmış bir hesap raporu bulunmamakta olup Bölge Adliye Mahkemesince sadece davacının hesabını nasıl yaptığının belli olmadığı ıslah dilekçesinde ki talebi doğrultusunda hüküm kurulması doğru olmamıştır. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince hüküm yerinde yer alan ve kabul edilen alacakların faiz başlangıçları yönünden temerrüt tarihlerinin belirtildiği 08.08.2019 tarihli ek bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasına karar verilmiş ise de dosya içerisinde 08.08.2019 tarihli bir ek rapor bulunmadığı gibi dosyada yer alan 12.08.2019 tarihli bilirkişi raporunda da davacının hesaplamaya yarar şekilde bordro ve puantajlarının dosyaya kazandırılması halinde bir hesaplama yapılabileceği bildirilmiştir. Bu itibarla kararın eki sayılan adı geçen bir bilirkişi raporu dosyada mevcut olmamakla hüküm altına alınan alacakların hesabının nasıl yapıldığı belli değildir. Dosya içerisine öncelikle davacının uyuşmazlık konusu döneme ait ücret bordroları ve puantaj kayıtları kazandırılmalı, dosya içerisinde bulunmayan eksiklikler giderildikten sonra ve ayrıca aynı konuya ilişkin Dairemizce temyiz incelemesi yapılarak faiz başlangıcı noktasında düzelterek onanmak sureti ile kesinleşen seri haldeki dosya içerikleri ( 2021/53 esas, 2021/55 esas ve 2021/56 esas sayılı dosyalar gibi) ve bilirkişi raporları da göz önünde bulundurularak konusunda uzman bir bilirkişiden, denetime elverişli olacak şekilde açıklamalı ve detaylı hesap raporu aldırılmalı, bundan sonra davacının varsa fazla mesai ve kısa prim alacağı hüküm altına alınmalıdır. Belirtilen hususlar gözetilmeden infaz kabiliyeti olmayan bir karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozma sebebidir.
SONUÇ:
Temyiz olunan Bölge Adliye mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.