16. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3462 Karar No: 2018/3364 Karar Tarihi: 16.10.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3462 Esas 2018/3364 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen bir kararda, suçun silahlı terör örgütüne üye olma olduğu belirtildi. TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9 ve 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararı verildi. Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildiği belirtildi. Tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriği incelendikten sonra yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirlendi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecinin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu ifade edildi. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şöyle detaylandırıldı: TCK'nın 314/2 maddesi kapsamındaki silahlı terör örgütüne üye olmanın cezai yaptırımı, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi ile kanun dışı örgüt faaliyetlerinin yasaklanması ve bu faaliyetlere katılanlar hakkındaki cezai yaptırımı, TCK'nın 62. maddesi ile iştirak suçunun tanımı, TCK'nın 53. maddesi ile ceza sorumluluğu, TCK'nın 58/9. maddesi ile hükmen tutuklu kaldığı süreyi cezasına saydırma imkanı ve TCK'nın 63
16. Ceza Dairesi 2017/3462 E. , 2018/3364 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyizin sebebine göre dosya incelendi gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 16.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.