11. Ceza Dairesi 2017/4109 E. , 2017/7599 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sahte araç muayenesi yapmak suçundan açılan kamu davasında,dosya içinde mevcut iddianameler ile UYAP ortamında yapılan araştırmada sanığın benzer nitelikteki fiilleri nedeniyle başkaca dava dosyalarının bulunduğu anlaşılmakla; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 gün ve 2013/11-397-2014/202 sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağınının kabulü gerekeceği de gözetilerek açıklanan ilkeler doğrultusunda; sanığın fiillerinin her biri yenilenen kastla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararının yerine getirilmesi amacıyla kanunun aynı hükmünü, kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme tek suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi açısından, sanık hakkında benzer suçtan açılan kamu davalarının mümkünse bu dava ile birleştirilmesi özetlerinin duruşma tutanağına geçirilip, bu davayı ilgilendiren onaylı örneklerinin intikal ettirilmesinden sonra, incelemeye esas dosyadaki .... plaka sayılı aracın muayene işlemlerinin 25.05.2006 ve 24.04.2007, tespit tarihinin ise 13.07.2009 olduğu, muayene işlemlerinin farklı zamanlarda düzenlendiğine dair kesin delil bulunmadığı cihetle, muayene işlemlerinin farklı zamanlarda yapılıp yapılmadığı gerektiğinde bilirkişi incelemeside yaptırılarak araştırılıp , anılan ilkeler doğrultusunda sanığın eylemlerinin zincirleme tek suçu mu yenilenen kastla işlenmiş ayrı suçları mı oluşturduğunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeyerek,suça konu iki adet sahte muayene işleminin farklı tarihlerde yapıldığına ilişkin kanıtların nelerden ibaret olduğu tartışılmadan her bir muayene işleminin sahte muayene tarihlerinde yenilenen kasıtla yapıldığı kabul edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre ise;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,08.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.