Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/696 Esas 2015/11404 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/696
Karar No: 2015/11404
Karar Tarihi: 28.09.2015

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/696 Esas 2015/11404 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2015/696 E.  ,  2015/11404 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Davacı vekili, taraflar arasında ...tüplerinin satışına ilişkin bayilik sözleşmesi bulunduğunu, davalı tarafın sözleşmeye aykırı olarak başka firmalara ait ...tüplerini satmak suretiyle haksız rekabet yaptığını, taahhüt ettiği miktarlardan alım yapmadığını, davalının sözleşmeye ve yasal mevzuata aykırı hareketleri nedeniyle davalı ile müvekkili şirket arasında yapılan 11.05.2013 tarihli sözleşmenin müvekkili şirket tarafından haklı sebeplerle fesh edildiğini belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL kâr mahrumiyetinin ve 50.000,00 TL cezai şart tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, tüplerinin bitmesi nedeniyle arkadaşından ödünç tüp alıp, kullanmadan iade ettiğini, alımdaki düşüşün kendisinden değil, doğalgazın yaygınlaşmasından kaynaklandığını, davacı şirkete borçlarını ödeyerek sözleşmeyi fesh ettiğini savunmuştur.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve bilirkişi raporuna göre, davalı tarafın sözleşmeye aykırı davranarak akdin feshine neden olduğu, bu sebeple davacı tarafın kâr mahrumiyetini karşılamak, sözleşme gereğince de cezai şart ödemek yükümlülüğünde bulunduğu, davacı tarafın kâr mahrumiyetinin 10.331,34 TL ve cezai şart miktarının 150.423 TL"ye ulaştığının tespit edildiği, cezai şartın makul ve sözleşmede umulan yararlarla dengeli biçimde belirlenmesi gerektiği, davalı tarafın sözleşmeden sağladığı yarar ve iş hacmi nazara alındığında kâr mahrumiyetini aşmayacak ölçüde cezai şart belirlenmesinin hakkaniyet dengesine uygun olacağı, davacı tarafın kâr mahrumiyetine ilişkin talebiyle bağlı kalınarak karar verildiği, cezai şartın da buna göre takdir edildiği, sözleşmeye göre hesaplanan cezai şart miktarının davacının talebinden fazla olduğu, ancak resen hakkaniyet indirimi yapıldığı, davacı tarafın önceden öngöremeyeceği bu indirim sebebiyle davalı lehine avukatlık ücreti takdir edilirken maktu ücret uygulanmasının yerinde olacağı, aksi halde davadan haklı çıkan tarafın haiz ettiği vekalet ücretinin, haksız çıkan tarafın alacağı ücretten az olacağı, bunun da hak ve menfaat dengesini bozacağı gerekçeleriyle kâr mahrumiyetine ilişkin davanın kabulü ile 10.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi, cezai şarta ilişkin tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Davalı vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını da ileri sürmüş ise de, sözkonusu dilekçe temyiz defterine kaydedilmemiş olduğu gibi, harcının da yatırılmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin temyiz isteminin bu nedenle reddi gerekmiştir.
    2-Davacının temyizi yönünden, dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle (1) nolu bent uyarınca davalı vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) nolu bent uyarınca davacı vekilinin temyiz isteminin reddiyle hükmün ONANMASINA, fazla yatırılan peşin harcın istek halinde iadesine, 28.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.