
Esas No: 2017/27594
Karar No: 2019/6612
Karar Tarihi: 30.05.2019
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/27594 Esas 2019/6612 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat
Dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Müştekinin telefonunun 0 212 216 16 10 numaralı telefondan arandığı, arayan şahsın kendisini ... olarak tanıttıktan sonra bakanlıktan aradığını ifade ettiği ve “elektrik ve su faturalarınızı düzenli olarak ödüyorsunuz bu nedenle fotoğraf makinası kazandınız” deyip akabinde tasarruflu su ve doğalgaz saati satışı için müştekiden kredi kartı numarasını istediği, müştekinin de hızlı bir şekilde gerçekleşen bu sunumdan dolayı kredi kartı numarasını verdiği ve kartından 499 TL paranın çekildiği, sanığın müştekiye iki ürün satıldığını, ancak itiraz etmesi üzerine henüz bankadan hesaplarına para geçmeden işlemin iptal edildiğini ve paranın kendi hesaplarına intikal etmediğini, telefon görüşme kayıtlarının silindiğini, müştekinin aynı gün itiraz etmesi üzerine işleminin iptal edildiğini ileri sürdüğü, bu suretle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği eylemin, 5237 sayılı TCK"nın 158/1-L maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet savcısı’nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 30/05/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Karşı Oy:
5237 sayılı TCK.nun 245/1. madde ve fıkrasında, başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimsenin kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlarsa cezalandırılacağı hükme bağlanmıştır. Madde gerekçesinde de belirtildiği üzere; söz konusu madde, “banka veya kredi kartlarının hukuka aykırı olarak kullanılması suretiyle bankaların veya kredi veya banka kartı sahiplerinin zarara sokulmasını, bu yolla çıkar sağlanmasını önlemek ve failleri cezalandırmak amacıyla kaleme alınmıştır. Aslında hırsızlık, dolandırıcılık güveni kötüye kullanma ve sahtecilik suçlarının ratio legis’lerinin tümünü de içeren bu fiillerin, duraksamaları ve içtihat farklılıklarını önlemek amacıyla, bağımsız suç haline getirilmeleri uygun görülmüştür.
Öte yandan 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 3/e maddesine göre kredi kartı, “nakit kullanımı gerekmeksizin mal ve hizmet alımı veya nakit çekme olanağı sağlayan basılı kartı veya fiziki varlığı bulunmayan kart numarasını” ifade etmektedir.
Olayımızda; sanığın Bakanlıktan aradığını, elektrik ve su faturalarının düzenli ödenmesi nedeniyle fotoğraf makinesi kazandığını belirterek, akabinde tasarruflu su ve doğalgaz saati satışı için müştekiden kredi kartı numarasını istediği, sadece kart bilgilerini aldığında eylemin TCK’nın 136. maddesindeki kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme suçunun oluşacağı yerleşik Yargıtay içtihatlarından anlaşıldığı ancak; sanığın müştekiden aldığı kredi kartı bilgilerini kullanarak mail order yoluyla müştekinin kredi kartından 499 TL paranın çekildiği, daha sonra da müştekinin itirazı üzerine işlemin iptal edilerek parasının iade edildiği mahkemece olayın alışveriş kabul edilip iade sebebiyle beraat kararı verildiği,
Sanığın eyleminin bir bütün olarak banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunu oluşturduğu gözetilerek 5237 sayılı TCK.nın 245/1. ve 168. maddelerine uyduğu görüşünde olduğumdan kararın bu çerçevede bozulması düşüncesiyle, eylemin TCK 158/1-L’ye uyduğunu belirten sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum.