21. Hukuk Dairesi 2015/8763 E. , 2015/14324 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde davanın usulden reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, zararlandırıcı kaza olayı nedeniyle iş gücü kaybına uğrayan davacının maddi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın iş kazası tespiti davası açmak üzere verilen kesin süreye rağmen, davacı vekilinin iş kazası tespiti davası açmayacaklarını belirtmesi nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı ile davalı şirket arasında yapılmış İş ve İşçi Bulma Kurumu tarafından onaylı bir hizmet sözleşmesi olup olmadığı, hizmet sözleşmesinin bulunması durumunda da, davacının davalı şirketin ...’daki işyerinde çalıştırılmasının kararlaştırılıp kararlaştırılmadığı, sosyal güvenliğinin uzun vadeli sigorta kollarında ve kısa vadeli sigorta kolları (iş kazası ve meslek hastalıkları dahil) topluluk sigortası kapsamı dışında bırakılıp bırakılmadığının araştırılmadığı, ... tarafından yapılmış herhangi bir iş kazası tahkikatının bulunmadığı, davacıya davalı şirket tarafından ücret ödendiğine ilişkin banka dekontlarının bulunduğu, davacıya ....ce 09/01/2003 ila 09/01/2004 tarihleri arasında davalı şirkette çalışabilceğine yönelik çalışma izni belgesi verildiği, kazasının da bu belgede yazılı tarihler içerisinde 02/09/2003 tarihinde vuku bulduğu, davacının davalı işyerinde çalıştığına ilişkin Temmuz 2003 tarihli ücret bordrosunun bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 11/A maddesi de, iş kazasını Kanunun saydığı hal ve şartlarda gerçekleşen, sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhça arızaya uğratan olay olarak tanımlandığı ve bir olayın ,sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısı ile, sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, emzikli kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında meydana gelmesi durumunda iş kazası olarak değerlendirilmesi gerekeceği açıkça belirtilmiştir .
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa"nın 86. maddesinde ..."nun 2.ve 3. maddelere göre sigortalı bulunmayanların.. ve ...Bakanlığınca onanacak genel şartlarla (iş kazalarıyla meslek hastalıkları), (hastalık) ,(analık), (malullük,yaşlılık ve ölüm) sigortalarından birine, birkaçına veya hepsine toplu olarak tabi tutulmaları için, işverenlerle sözleşmeler yapabileceği bildirilmiştir.
Kamu hukuku alanına giren sosyal güvenlik hukukunun hizmet akdiyle çalışanlar yönünden başlıca kaynağını oluşturan 506 sayılı Yasa Sosyal Sigortalar Kurumu’na yükümlülükler getiren bir sosyal güvenlik sözleşmesi veya topluluk sigortası bulunmadığı takdirde kural olarak..sınırları içerisinde ve Türkiye’de tescilli işyerleri ve işverenler ile yasa kapsamındaki işçiler için uygulanabilir. Başka bir anlatımla, 506 sayılı Yasa"nın uygulama alanı devletin hükümranlık sahası ile sınırlı olup, ülke sınırları dışında uygulanamaz.
Uyuşmazlık, davacının davalı şirketin ..."daki inşaat şantiyesinde kalıpçı ustası olarak çalışmakta iken 02/09/2003 tarihinde kalıp söküp takarken kalıbın parmağını sıkıştırması sonucu sağ el beşinci parmağının birinci boğumundan itibaren kopması şeklinde cereyan eden zararlandırıcı olayın davalı işveren yönünden “iş kazası” olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Olayın Sosyal Sigortalar Kurumu yönünden 506 sayılı Yasa"nın 11. maddesine göre “iş kazası” sayılıp sayılmayacağı hususuna gelince; 506 sayılı Yasa"nın ülke dışında meydana gelen sigorta olaylarında uygulanabilmesi Sosyal Sigortalar Kurumu’na yükümlülükler getiren sosyal güvenlik sözleşmesi veya kısa vadeli sigorta kollarını da kapsayan topluluk sigortaları bulunması halinde mümkün olabilir. Somut olayda, davacının davalı işverenin yurtdışında ...’da bulunan işyerinde çalışmakta iken zararlandırıcı olaya maruz kaldığına ve ... ile .. arasında.. Kurumu’nu yükümlülükler altına sokan ...Sözleşmesi bulunmadığına göre, olayın ..Kurumu yönünden bir tahkikat yapılarak iş kazası sayılması mümkün değildir. Mahkemece her ne kadar, davacı tarafın iş kazası tespiti davası açmalarını temin bakımından önel verilmiş ise de; zararlandırıcı olayın iş kazası olup olmadığı eldeki tazminat davasında önsorun olarak ele alınıp çözümlenmesi gereken bir husustur.
Mahkemece yapılacak iş; davacı ile davalı şirket arasında yapılmış...tarafından onaylı bir hizmet sözleşmesi olup olmadığı araştırmak, zararlandırıcı olayın iş kazası olup olmadığını eldeki tazminat davasında önsorun olarak ele alıp toplanan delillere göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
22/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.