Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/7555
Karar No: 2017/5933
Karar Tarihi: 22.11.2017

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2017/7555 Esas 2017/5933 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2017/7555 E.  ,  2017/5933 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme Kararı : Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

    İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
    A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER :
    Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık hakkında, Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nce yapılan yargılama sonucu 30/10/2014 tarihinde 2014/412 esas ve 2014/352 karar sayı ile sanığın zincirleme suçtan mahkûmiyetine karar verilmiş, hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizce 03/03/2015 tarihinde 2014/14643 esas ve 2015/24430 karar sayı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca, Dairemizin bu kararına itiraz edilmiştir.
    B) İTİRAZ NEDENLERİ :
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz yazısında özetle; "" Gizli soruşturmacı" 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 139. maddesi ile Ceza Muhakemesi Kanununda Öngörülen Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi, Gizli Soruşturmacı ve Teknik Araçlarla İzleme Tedbirlerinin Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik"in 23-28. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu hükümlere göre; Soruşturmacı, faaliyetlerini izlemekle görevlendirildiği örgüte ilişkin her türlü araştırmada bulunmak ve bu örgütün faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili delilleri toplamakla yükümlüdür. (CMK 139/4; Yönetmelik 27/1)
    Gizli soruşturmacının görevi, soruşturma konusu suçun işlenip işlenmediğini, işlenmiş ise işleyenin kim olduğunu belirlemek ve bu konudaki delilleri toplamaktır. Gizli soruşturmacı bu görevini yerine getirirken suç işleyemez, başkasını suç işlemeye azmettiremez.
    Devletin temel görevlerinden biri de "suç işlenmesini önlemektir." Devlet görevlisinin bir kişinin daha fazla ceza almasını sağlamak için onu bazı hareketleri yapmaya yönlendirmesi ve ona bunun için fırsat vermesi kabul edilemez. Aksi halde gerek Anayasa"nın 2. maddesinde yer alan "hukuk devleti" ilkesi gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde öngörülen "adil yargılama" hakkı ihlâl edilmiş olur. Esas olan gizli soruşturmacı olan görevlinin bir suç işlendiğini tespit ettiğinde suç işleyeni yakalayıp yargı önüne çıkarmasıdır. Oysa somut olayda, gizli soruşturmacılar sanıktan 12/03/2014 tarihinde 21 gram esrarı 145 TL karşılığında almalarından sonra, bu kez aynı şekilde 18/08/2014 tarihinde MDMA içerikli iki adet hapı 40 TL ve 29/04/2014 tarihinde 21.8 gram esrarı 130 TL karşılığında satın almışlardır. Gizli soruşturmacının sanıktan ilk uyuşturucu madde satın almasıyla sanığın "satmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde bulundurma" suçu belirlenmiş ve delili elde edilmiştir. Buna rağmen görevlilerin sanığı yakalamayıp eylemine devam imkanı sağlanarak gizli soruşturmacı tarafından tekrar uyuşturucu madde alınması hem gereksizdir hem de görevi kapsamında değildir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle gizli soruşturmacının sanıktan uyuşturucu madde satın almasından sonra tekrar uyuşturucu madde alması suç oluşturmayacağından, zincirleme suç hükümleri uygulanarak sanığa fazla ceza verilmesi yerinde olmadığından yerel mahkeme kararının bozulması için itiraz etmek gerekmiştir."" denilerek, Dairemizin sanık hakkındaki onama kararının kaldırılması, yerel mahkeme hükmünün belirtilen nedenle bozulması istenmiştir.
    C) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ :
    Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı"nın talebi doğrultusunda, Manisa 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nce 10.10.2013 tarihinde, "gizli soruşturmacı" görevlendirilmesine karar verilmiştir. Gizli soruşturmacı 12/03/2014 tarihinde 145 TL verip sanıktan 13,65 gr esrar almış ancak sanığı yakalama yoluna gitmemiştir. Aynı gizli soruşturmacı 18/03/2014 ve 29/04/2014 tarihlerinde de sanıktan uyuşturucu madde satın almıştır. Gizli soruşturmacının 12/03/2014 tarihinde sanıktan uyuşturucu madde alması üzerine sanığın "satmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçu belirlenmiş ve bu suçun delili elde edilmiştir. Buna rağmen daha sonra sanıktan tekrar uyuşturucu alması hem gereksizdir hem de görevi kapsamında değildir. Öte yandan, gizli soruşturmacının asıl amacı "uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak" değil, "suçu ve failini belirlemek, suçla ilgili delilleri elde etmekten ibaret" olduğundan, gerçek anlamda bir "alım-satım" da söz konusu değildir. Sanığın hareketlerinin bütünüyle “uyuşturucu maddeyi satışa arzetme” suçunu oluşturduğu ve zincirleme suçun söz konusu olmadığı anlaşıldığından, sanık hakkındaki itirazın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
    D ) KARAR: Açıklanan nedenlerle;
    a) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın İTİRAZININ YERİNDE OLDUĞUNA,
    b) Dairemizin 03.03.2015 tarihli 2014/14643 esas ve 2015/24430 karar sayılı ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin ONAMA KARARININ KALDIRILMASINA,
    c) Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içerisindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Manisa 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nce 10/10/2013 tarihinde "gizli soruşturmacı" görevlendirilmesi kararı uyarınca 12/03/2014 tarihinde 145 TL verip sanıktan 13,65 gr esrar almış olduğu, aynı gizli soruşturmacının 18/03/2014 ve 29/04/2014 tarihlerinde de sanıktan uyuşturucu madde satın aldığı, kolluk görevlisinin gerçek iradesinin uyuşturucu madde satın alma değil, suç delilini elde etme olduğundan, somut olayda “uyuşturucu madde satma”nın gerçekleşmediği; böylece sanığın hareketlerinin bütünüyle “uyuşturucu maddeyi satışa arzetme” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanığın üç kez uyuşturucu madde sattığı kabul edilerek hakkında zincirleme suçla ilgili TCK"nın 43. maddesinin uygulanması,
    Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 22/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi