20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1218 Karar No: 2016/2269
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/1218 Esas 2016/2269 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/1218 E. , 2016/2269 K. "İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 12.01.2011 tarihinde mahkemeye sunduğu dava dilekçesinde; sınırlarını bildirdiği ... (...) köyünde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkili adına tescilini istemiş; ..., keşiften sonraki beyanlarında taşınmazın orman niteliğiyle ... adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece, davacının davasının reddine, 02/05/2013 tarihli fen bilirkişi raporu ve ekli krokisinde (A) harfi ile gösterilen 7000,00 m2"lik kısmın orman vasfıyla ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 1988 yılında yapılıp kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir. Yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmaz, tapulama harici bırakılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve 23/06/2010 tarihinde kesinleşen, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/04/2010 gün ve .../...-.../... E.K. sayılı kararı ile davacının aynı yere ilişkin açtığı tescil davasının reddine karar verildiği gözönünde bulundurularak yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 24/02/2016 günü oy birliğiyle karar verildi.