21. Hukuk Dairesi 2015/4900 E. , 2015/14346 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalı kurum tarafından gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava; dava dışı..Şirketi’"nin, Kurumun 6183 sayılı Kanun"a göre, 23/01/2012 tarih 20.545.089 sayı ve .. takip kart numaralı takip dosyasında takip edilen prim borcunun tahsili amacıyla davacı adına çıkarılan ödeme emirinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının dava dışı şirkette temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı, prim borçlarından sorumlu tutulabilecek üst düzey yöneticisi olmadığı, bu sebeple kendisine tebliğ edilen ödeme emrindeki prim borçlarından müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacı hakkında davalı kurum tarafından 23/01/2012 tarih 20.545.089 sayı ve.. takip kart numaralı takip dosyası ile yapılan takibin iptaline karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 23/01/2012 tarih 20.545.089 sayı ve .. takip kart numaralı takip dosyasında takip edilen borcun 2011/4,5,6,9,11,12 ve 2012/1 ila 9. aylarına ait prim borcu olduğu, davalı Kurum"un öncelikle borcun tahsili ile ilgili olarak dava dışı şirkete de takip başlattığı ancak alacağın semeresiz kaldığı, 29/03/2011 tarihli... Gazetesi"ne göre davacının ilk olarak 11/03/2011 tarihinde yapılan 2007,2008 ve 2009 yıllarına ait olağan genel kurul kararıyla 3 yıl süreyle şirket Yönetim Kurulu Üyesi olarak seçildiği, en son yayınlanan 29/01/2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi"nde de davacının Yönetim Kurulu üyeliğinin devam ettiği, şirketi temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı, davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır
Davanın yasal dayanağı ise 506 sayılı Kanunun 80, 5510 sayılı Kanunun 88 ve 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesi olup, davadaki sorunun bu maddeler ile birlikte değerlendirilerek çözüme kavuşturulması gerektiği ortadadır.
5510 sayılı Kanun"un yürürlük süresiyle ilgili 108/1-c maddesinde, Kanun"un 88. maddesinin 01/07/2008 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.
Davanın yasal dayanığını oluşturan 506 sayılı Kanunun 80/12. maddesinde sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici ve yetkililerinin kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu
olacakları, 5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesinde de Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcilerinin Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları bildirilmiştir.
5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesi 506 sayılı Kanunun 80/12. maddesinden farklı olarak, tüzelkişiliği haiz işverenlerin üst düzeydeki yönetici ve yetkilileri yanında, şirket yönetim kurulu üyelerini de sorumlu tutmaktadır.
6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesinde asıl borçlu hakkında yapılan yasal takip ve araştırmalar sonucu kamu alacağının tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde, yasal temsilcisine ödeme emri çıkarabileceği bildirilmiş ise de; 6183 sayılı Kanun 506 ve 5510 sayılı Kanunlara göre daha genel bir Kanun durumunda olup uygulamada da benimsendiği üzere öncelik özel Kanun hükümlerine tanınacağından, özel kanun niteliğinde olan 506 sayılı Kanunun 80. maddesi ve 5510 sayılı Kanunun 88. maddesi karşısında, davacının ticaret sicil bilgilerine göre borç dönemlerinde yönetim kurulu üyesi olması nazara alındığında, bu süre içinde kalan kamu borçlarından dolayı 506 sayılı Kanunun 80. maddesinde ve 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde belirlenen "haklı sebep olmaksızın ödememe" hali kapsamında sorumlu olacağı açıktır.
Yapılacak iş; davacının 23/01/2012 tarih ...sayı ve 11417 takip kart numaralı takip dosyasında takip edilen 2011/4,5,6,9,11,12 ve 2012/1 ila 9. aylarına ait prim borçlarından, borç dönemlerinde dava dışı şirketin Yönetim Kurulu üyesi olduğu anlaşılmakla, davacının 5510 sayılı Kanun"un 88/20 maddesi gereğince sorumlu olacağı kabul edilerek davanın reddine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.