Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1153
Karar No: 2020/7374
Karar Tarihi: 22.06.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/1153 Esas 2020/7374 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2017/1153 E.  ,  2020/7374 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : 3. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... Belediyesi"nde temizlik işlerinde çalıştığını, müvekkilinin iş akdinin davalı işveren tarafından herhangi bir yazılı bildirim yapılmaksızın ve bir gerekçe bildirilmeksizin feshedildiğini, davalı işveren tarafından muvazaalı olarak alt işverenler üzerinden sigortalı gösterilmek sureti ile zincirleme belirli süreli iş sözleşmeleri yapıldığını beyanla işçilik alacaklarının tahsilini davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı davanın reddini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince, Davalının yasada öngürülen 8 günlük istinaf süresi 08.09.2016 günü başlamış olup, istinaf dilekçesini 21.09.2016 günü verdiğinden ve Kanunda öngörülen başvuru süresini geçirdiğinden; Davalının istinaf başvurusunun HMK. 352 uyarınca süreden reddine karar verilmiştir.
    Temyiz başvurusu:
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 8/2. maddesi gereğince istinaf yoluna başvurma süresi, karar yüze karşı verilmişse nihaî kararın taraflara tefhimi, yokluklarında verilmiş ise tebliği tarihinden itibaren sekiz gündür.
    Anayasa’nın 40. maddesinin ikinci fıkrasında devletin işlemlerinde ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğu ifade edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinin "ç." bendi uyarınca da, hükümde, kanun yolları ve süresinin gösterilmesi bir zorunluluktur. Kanun koyucu, devlet organlarının tesis ettiği işlemlere karşı kanun yolları ve hangi mercilere başvuracağı ve başvuru süresi bakımından tarafların doğru bilgi sahibi olmalarını sağlayarak dağınık mevzuat karşısında hangi yola müracaat edeceğini bilmeyen yahut tereddüt eden bireylerin hak arama özgürlüğünü etkin ve sağlıklı bir şekilde kullanmaları amaçlanmıştır.
    Anayasa Mahkemesi de bir çok kararında başvurucuların gerekçeli kararda belirtilen süreye güvenerek hareket etmesinin makul görülebileceği, mahkemenin kanun yolunu ve süresini taraflara doğru gösterme yükümlülüğü dikkate alındığında temyiz süresinin mahkeme kararında farklı belirtilmiş olması karşısında kanunda belirtilen süre olduğunu kabul ederek dilekçenin reddine karar veren değerlendirmelerin mevzuat hükümleri çerçevesinde ve öngörülebilirlik sınırları içinde olduğunun kabul edilemeyeceği, yapılan yorumun başvurucuların temyiz hakkını kullanmayı imkânsız kılacak ölçüde ve aşırı şekilci bir yaklaşımla elde edildiği ve bu açıdan kararın başvurucuların mahkemeye erişim hakkını zedelediği sonucuna ulaşılarak, Anayasa"nın 36. maddesinde güvence altına alman adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir. (Anayasa Mahkemesi"nin 2014/819 başvuru numaralı ve 09.06.2016 tarihli (29757 sayılı ve 29.06.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan kararı.)
    Somut olayda; İlk Derece Mahkemesince gerek kısa kararda ve gerekse gerekçeli kararda hükmün istinaf süresi kararın tebliğinden itibaren iki hafta olarak açıklanmıştır. Gerekçeli karar, davalı vekiline, 07.09.2016 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili ise 21.09.2016 tarihinde istinaf harç ve giderlerini yatırarak karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur.
    Her ne kadar kanun yolu ve süresi, ilgili kanun maddelerinde açıkça belirtilmiş ise de, Anayasa Mahkemesi"nin yukarıda açıklanan kararı ve Anayasa"nın 40/2. maddesi ile 6100 sayılı Kanun"un 297. maddesinin "ç." bendi gereğince yargı organlarının yanlış yönlendirmesi sonucunda ilgililerin hak kaybına uğramayacağının kabul edilmesi gerekir.
    Davalı vekilince karara karşı, kanuni sekiz günlük süre geçtikten sonra ve fakat gerekçeli kararda bildirilen iki haftalık süre içerisinde istinaf yoluna başvurulduğu açıktır. Kararda, istinaf başvuru süresinin yanlış gösterilmesi karşısında, hak arama özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı açısından davalı vekilinin karara karşı süresinde istinaf yoluna başvurduğunun kabul edilmesi bir zorunluluktur. Bu durumda; bölge adliye mahkemesinin karara karşı süresinde istinaf yoluna başvurulmadığı gerekçesiyle başvurunun usulden reddine ilişkin kararı isabetli olmamıştır. Belirtilen sebeple; işin esasına girilerek davalı vekilinin istinaf sebepleri incelenmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi