Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2163
Karar No: 2015/14361
Karar Tarihi: 22.06.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/2163 Esas 2015/14361 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/2163 E.  ,  2015/14361 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, davalı Kurum tarafından gönderilen ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    K A R A R

    Dava; davadışı ... A. Ş."nin, Kurumun 6183 sayılı Kanun"a göre, 2014/13806, 13807, 19842, 19843, 19844 ve 19845 takip numaralı takip dosyalarında takip edilen prim, şisizlik sigortası primi, idari para cezasıve damga vergisi borçlarının tahsili amacıyla davacı adına çıkarılan ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davacının dava dışı şirketin ... ilçesinde bulunan ... şubesinde şube yetkilisi olduğu, dava dışı şirkette üst düzey yöneticilik görevi bulunmadığı, yada şirket yetkilisi temsilcisi olmadığı gibi şirket yönetim kurulu üyesi dahi olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacı hakkında davalı kurum tarafından 2014/13806, 13807, 19842, 19843, 19844 ve 19845 takip numaralı takip dosyalar ile yapılan takiplerin iptaline karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 2014/13806 no"lu takip dosyasında takip edilen borcun 2013/6 ila 2013/9 aylarına ait prim borcu olduğu, 2014/13807 no"lu takip dosyasında takip edilen borcun 2013/6 ila 2013/9 aylarına ait işsizilik sigortası primi borcu olduğu,2014/19842 no"lu takip dosyasında takip edilen borcun 2013/10 ila 2014/1 aylarına ait prim borcu olduğu, 2014/13843 no"lu takip dosyasında takip edilen borcun 2013/10 ila 2014/1 aylarına ait işsizlik sigortası primi borcu olduğu, 2014/13844 no"lu takip dosyasında takip edilen borcun 2013/8 ayına ait idari para cezası borcu olduğu, 2014/13845 no"lu takip dosyasında takip edilen borcun 2013/5 ila 2014/1 aylarına ait damga vergisi borcu olduğu, davacının 24/11/2010 tarihli ... Gazetesi"ne göre dava dışı şirketin... Şubesi sorumlusu olarak münferit temsil-ilzam yetkisiyle atandığı, ... Müdürülüğü"nün 29/09/2014 tarihli yazısından şubenin halen faal durumda olduğunun belirtildiği, davacının dava dışı şirketin yönetim kurulu üyesi olmadığı, çıkartılan ödeme emirlerinde dava dışı şirketin ünvanı ile birlikte davacının da adının yazıldığı, davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanağı ise 506 sayılı Kanunun 80, 5510 sayılı Kanunun 88 ve 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesi olup, davadaki sorunun bu maddeler ile birlikte değerlendirilerek çözüme kavuşturulması gerektiği ortadadır.
    5510 sayılı Kanun"un yürürlük süresiyle ilgili 108/1-c maddesinde, Kanun"un 88. maddesinin 01/07/2008 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.
    Davanın yasal dayanığını oluşturan 506 sayılı Kanunun 80/12. maddesinde sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici ve yetkililerinin kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu
    olacakları, 5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesinde de Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcilerinin Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları bildirilmiştir.
    5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesi 506 sayılı Kanunun 80/12. maddesinden farklı olarak, tüzelkişiliği haiz işverenlerin üst düzeydeki yönetici ve yetkilileri yanında, şirket yönetim kurulu üyelerini de sorumlu tutmaktadır.
    6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesinde asıl borçlu hakkında yapılan yasal takip ve araştırmalar sonucu kamu alacağının tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde, yasal temsilcisine ödeme emri çıkarabileceği bildirilmiş ise de; 6183 sayılı Kanun 506 ve 5510 sayılı Kanunlara göre daha genel bir Kanun durumunda olup uygulamada da benimsendiği üzere öncelik özel Kanun hükümlerine tanınacağından, özel kanun niteliğinde olan 506 sayılı Kanunun 80. maddesi ve 5510 sayılı Kanunun 88. maddesi karşısında; somut olayda, mahkemece, yukarıda belirtilen davaya konu ödeme emirlerinin dava dışı şirketin mi; yoksa dava dışı şirketin davacının da temsil ve ilzam yetkisiyle sorumlusu olduğu ... şubesinin mi borcu olup olmadığının belirlenmediği, davacının borç dönemlerinde şube yetkilisi vasfının devam edip etmediğinin belirlenmediği anlaşılmaktadır.
    Yapılacak iş; yukarıda belirtilen davaya konu ödeme emirlerinin dava dışı şirketin mi; yoksa dava dışı şirketin davacının da temsil ve ilzam yetkisiyle sorumlusu olduğu ... şubesinin mi borcu olup olmadığını ve davacının borç dönemlerinde şube yetkilisi vasfının devam edip etmediğinin belirlemek, borcur dava dışı şirkete ait olması durumunda davacının dava dışı şirketin hiçbir dönemde yönetim kurulu üyesi ve temsil ilzama yetkili kişisi olmadığı da gözönünde bulundurarak şimdiki gibi ödeme emirlerinden sorumlu olmadığına karar vermek; borcun dava dışı şirketin davacının da temsil ve ilzam yetkisiyle sorumlusu olduğu ... şubesinin borcu olduğunun anlaşılması halinde ise, davacının yukarıda belirtilen ödeme emirlerindeki borçlarından 506 sayılı Kanunun 80. maddesinde ve 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde belirlenen ilkeler gereği sorumlu olacağının tespitine karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi